1. Haberler
  2. Yorum-Analiz
  3. Milyon Dolarlar Sahada mı, Yurt Dışında mı?

Milyon Dolarlar Sahada mı, Yurt Dışında mı?

Türk futbolunun en büyük sorunlarından biri, yabancı futbolcu bağımlılığıdır. Süper Lig kulüpleri, özellikle dört büyükler, kadrolarını yüksek maaşlı yabancı oyuncularla doldururken, bu durum hem ülke ekonomisini olumsuz etkiliyor hem de altyapı ve yerli oyuncuların gelişimini engelliyor. Milyonlarca dolar ve euro yurt dışına akarken, kulüplerin mali yapısı daha da bozuluyor.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk futbolunun kanayan yaralarından biri, yıllardır konuşulmasına rağmen çözüme kavuşamayan yabancı futbolcu meselesidir. Bugün Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi dört büyük kulüp başta olmak üzere neredeyse tüm Süper Lig takımları kadrolarının yarısını, hatta çoğu zaman yarısından fazlasını yabancı oyuncularla doldurmuş durumdadır. Bu tablo, sadece saha içi rekabeti değil, ülke ekonomisini de doğrudan ilgilendiren büyük bir sorun yaratmaktadır. Çünkü ödenen milyonlarca dolar, milyonlarca euro, Türk sporuna değil yabancı futbolcuların hesaplarına ve dolayısıyla yurt dışına akmaktadır.

Bugün bir Süper Lig kulübünün en çok kazanan futbolcuları listesini açsanız, ilk 10’da yerli bir oyuncuya rastlama ihtimaliniz neredeyse yoktur. Icardi’nin aldığı milyonlar, Ederson’un yıllık garanti ücreti, Duran’ın sözleşme şartları ya da Osimen’in yıllardır sürecek yüksek maaşı… Bunların her biri Türk lirası değil döviz üzerinden ödenmekte ve kulüplerin zaten kırılgan olan mali yapısını daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Oysa bu paralar, altyapıya, genç futbolcuların gelişimine, tesislere veya Anadolu kulüplerinin ayakta kalmasına aktarılsa Türk futbolu bambaşka bir noktada olabilirdi.

Dünyadaki örneklere bakıldığında, futbola köklü yatırım yapan ülkelerin bu dengeyi çok daha akıllıca kurdukları görülüyor. Mesela Almanya’da Bundesliga takımlarında yerli oyuncuların gelişimi için kural ve teşvikler vardır. Borussia Dortmund’un her yıl altyapısından çıkardığı futbolcular, hem kulübüne ekonomik kazanç sağlar hem de milli takıma güç katar. İngiltere’de Premier League dünyanın en çok yabancı oyuncu barındıran liglerinden biridir; ancak onların ekonomik gücü ve futbol endüstrisi büyüklüğü Türkiye ile kıyaslanamaz. Onlar için yabancı oyuncu bir lüks değil, sürdürülebilir bir yatırımı destekleyen ticari bir unsurdur. Bizde ise döviz borçlarıyla boğuşan kulüpler için adeta bataklıkta bir taş daha demektir.

Türkiye’nin futbol gerçekliği farklıdır. Burada mesele sadece yabancı oyuncu kalitesi değil, aynı zamanda dengesizliğin yarattığı bağımlılıktır. Bugün Fenerbahçe kadrosundan Ederson, Galatasaray’dan Osimen, Beşiktaş’tan Abraham’ı çıkarın; takımların yarısı çöker. Çünkü yerli futbolculara güvenmek yerine hep kolay yola kaçılmış, hazır yabancıya milyonlar ödenmiştir. Bunun sonucu ise altyapıların çoraklaşması, Türk gençlerinin önünün kapanması ve milli takımın yıllardır aynı yerde sayması olmuştur.

Çözüm çok da uzak değildir aslında. Yabancı oyuncu sayısının kademeli olarak azaltılması, yerli oyunculara daha fazla sorumluluk verilmesi, altyapılara yapılan yatırımın mecburi hale getirilmesi, kulüplerin kurtuluş reçetesidir. Avrupa’da İspanya, İtalya ya da Almanya gibi ligler, kendi futbolcularını dünyaya pazarlayarak ayakta kalırken biz ise dövizi dışarıya aktarmaya devam ediyoruz. Oysa Türkiye’nin genç nüfusu ve futbol tutkusu bu denklemi tersine çevirmeye fazlasıyla yeterlidir. Olması gereken; yabancı oyuncu sayısını kademeli olarak düşürmek (2024-2025’ten itibaren 12’ye indirildi), altyapı yatırımlarını zorunlu hale getirmek ve yerli oyunculara daha fazla şans tanımak. Aksi halde, Türk futbolu hem ekonomik hem sportif anlamda dışa bağımlı kalmaya devam edecek.

Türk futbolunda yabancı futbolcu piyasasında dönen paralar, Süper Lig’in ekonomik ve sportif dinamiklerini derinden etkileyen bir mesele. Süper Lig kulüpleri, özellikle Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi büyük takımlar, kadrolarını yüksek maliyetli yabancı oyuncularla dolduruyor. Bu durum, milyonlarca dolar ve euronun yurt dışına akmasına neden olurken, kulüplerin borç batağındaki mali yapılarını daha da kırılgan hale getiriyor. Örneğin, 2024-2025 yaz transfer döneminde Süper Lig kulüplerinin toplam transfer harcaması 133,7 milyon euroyu buldu; Fenerbahçe 49,6 milyon euro, Galatasaray ise 34,2 milyon euro harcadı. Victor Osimhen’in 6 milyon euro kiralama bedeli ve 100 milyon euro piyasa değeri, bu harcamaların ne denli yüksek olduğunu gösteriyor. Youssef En-Nesyri (19,5 milyon euro) ve Gabriel Sara (18 milyon euro) gibi transferler, Türkiye’ye gelen en pahalı isimler arasında yer alıyor.

Eğer bugün hâlâ milyon dolarları yabancı futbolculara ödemeyi bir başarı olarak görüyorsak, gelecekte ne milli takımdan büyük turnuva başarıları bekleyebiliriz ne de kulüplerimizin Avrupa’da kalıcı bir gücü olmasını. Türk futbolunun yeniden ayağa kalkması, sahada alınacak üç puandan çok daha fazlasıdır.
Bu, milli bir meseledir. Ve bu mesele, milyon dolarların yabancı oyunculara değil Türk gençlerine harcanmasıyla çözülecektir.

Milyon Dolarlar Sahada mı, Yurt Dışında mı?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin