Dijital TL Nedir ve Neden Tartışılıyor?
Dijital TL, TCMB tarafından geliştirilen ve blok zincir benzeri teknolojilere dayanan bir merkez bankası dijital para birimi (CBDC). Ödeme sistemlerini kolaylaştırmayı, nakit kullanımını azaltmayı ve finansal şeffaflığı artırmayı hedefleyen bu sistem, aynı zamanda “programlanabilir para” özelliğiyle dikkat çekiyor. Ancak, bu özellik, devletin harcamaları kontrol etme yetkisini elinde tutabileceği anlamına geliyor. Peki, bu kontrol ne kadar ileri gidebilir?
TCMB’den henüz resmi bir doğrulama gelmese de bu iddialar toplumda ciddi bir endişe dalgası yaratmış durumda. Uzmanlar, programlanabilir paranın getirebileceği kısıtlamaların bireysel özgürlüklerden ekonomik istikrara kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açabileceğini vurguluyor.
Olası Kısıtlamalar: Özgürlükler Tehlikede mi?
Dijital TL’nin programlanabilir yapısı, akıllı kontratlar veya dijital cüzdanlar aracılığıyla harcamalara belirli kurallar getirilmesini mümkün kılıyor. TCMB’nin pilot çalışmaları devam ederken, olası kısıtlamalar şöyle sıralanıyor:
- Sektörel Yasaklar: Alkol, sigara ve kumar gibi “sakıncalı” görülen ürün ve hizmetlerin dijital TL ile satın alınması engellenebilir. Örneğin, sağlık ve kamu düzeni gerekçesiyle alkollü içecekler veya tütün ürünleri yasak listesine alınabilir. Daha da çarpıcı olanı, altın gibi geleneksel bir tasarruf aracının alımı da ekonomik politikalar adına sınırlandırılabilir.
- Coğrafi Sınırlar: Dijital TL, sadece belirli bölgelerde veya “akıllı şehir” projelerinde kullanılabilir hale getirilebilir, bu da bireylerin hareket özgürlüğünü kısıtlayabilir.
- Zaman ve Miktar Kısıtlamaları: Sosyal yardım ödemeleri gibi belirli amaçlarla verilen dijital TL, belirli bir tarihe kadar harcanmak zorunda kalabilir veya günlük/haftalık harcama limitleriyle sınırlandırılabilir.
- Amaç Odaklı Kullanım: Eğitim, sağlık veya temel ihtiyaçlar gibi “onaylı” alanlar dışında dijital TL kullanımı yasaklanabilir, bu da bireylerin harcama özgürlüğünü ciddi şekilde etkileyebilir.
Tehlike Çanları: Hangi Sorunlar Kapıda?
Dijital TL’ye getirilecek kısıtlamalar, sadece teorik bir olasılık değil, aynı zamanda bireylerden ekonomiye kadar geniş çaplı etkilere sahip olabilir. İşte olası sorunlar:
- Bireysel Özgürlüklerin Erozyonu
- Alkol veya sigara gibi ürünlere yasak getirilmesi, bireylerin kişisel tercihlerini devletin kontrolü altına sokabilir. Altın alımı gibi yatırımların kısıtlanması ise, Türkiye’de yastık altı kültürünün güçlü olduğu bir ortamda, ekonomik güvensizliği artırabilir. Uzmanlar, “Bu, bireylerin kendi paralarını nasıl harcayacaklarına devlet tarafından karar verilmesi anlamına geliyor. Özgürlüklerimize dijital pranga vuruluyor” uyarısında bulunuyor.
- Ekonomik Tsunami Riski
- Alkol ve tütün sektörü, Türkiye’de yüksek vergi gelirleriyle ekonominin can damarlarından biri. Bu sektörlere getirilecek kısıtlamalar, işletmelerin gelir kaybına uğramasına ve vergi gelirlerinin azalmasına yol açabilir. Altın alımı yasağı ise bireyleri kayıt dışı ekonomiye yöneltebilir, TCMB’nin şeffaflık hedefini baltalayabilir.
- Gizlilik Kâbusu
- Programlanabilir para, tüm işlemlerin devlet tarafından izlenmesini mümkün kılıyor. Bir bireyin neyi, nerede ve ne zaman satın aldığı dijital TL ile takip edilebilir. “Dijital kölelik” olarak adlandırılan bu durum, gizlilik ihlali endişelerini körüklüyor. Uzmanlar, “Her harcamanız bir fişleme dosyasına dönüşebilir” diyor.
- Toplumsal Adaletsizlik
- Kısıtlamalar, özellikle düşük gelirli bireyleri vurabilir. Sosyal yardım için verilen dijital TL, yalnızca temel ihtiyaçlarla sınırlanırsa, acil durumlar için esneklik sağlanamayabilir. Zenginler fiziksel para veya alternatif yöntemlerle bu kısıtlamaları aşabilirken, yoksul kesim dijital TL’ye mahkûm olabilir. Bu, eşitsizlik uçurumunu derinleştirebilir.
- Teknik ve Hukuki Kaos
- Harcama filtrelerinin uygulanması için karmaşık bir teknolojik altyapı gerekiyor. Yanlış sınıflandırmalar (örneğin, bir ürünün yanlışlıkla yasaklı listeye alınması) tüketicilerde güven kaybına yol açabilir. Ayrıca, alkol ve tütün gibi ürünlere ek kısıtlamalar, mevcut yasalarla (4250 ve 4207 sayılı Kanunlar) çelişebilir ve hukuki karmaşaya neden olabilir.
- Toplumsal Bölünme
- Alkol yasağı muhafazakâr kesimlerde destek bulsa da diğer kesimlerde “devlet müdahalesi” olarak tepki çekebilir. Altın alımı kısıtlaması ise ekonomik belirsizlik dönemlerinde halkın güvenli liman olarak gördüğü bir varlığa erişimi zorlaştırarak yaygın bir güvensizlik dalgası yaratabilir.
Mevcut Yasalarla Çatışma Riski
Türkiye’de alkol, tütün ve kumar zaten sıkı düzenlemelere tabi:
- Alkol: 4250 sayılı Kanun, alkollü içkilerin internet satışını yasaklıyor.
- Tütün: 4207 sayılı Kanun, tütün ürünlerinin reklamını ve kargoyla satışını engelliyor.
- Kumar: 7258 sayılı Kanun, yalnızca devlet kontrolündeki platformlarda kumar oynanmasına izin veriyor.
- Altın: Şu an için altın alımı serbest, ancak kur korumalı mevduat gibi politikalar yatırımları yönlendirebiliyor.
Dijital TL’ye getirilecek yeni kısıtlamalar, bu yasalarla çelişebilir ve Anayasa’nın bireysel özgürlükleri koruyan maddelerine (Madde 35 ve 56) aykırı bulunabilir. Hukukçular, “Bu tür düzenlemeler, Anayasa Mahkemesi’nde iptal davasına konu olabilir” diyor.
TCMB’ye Çağrı: Şeffaflık ve Denge Şart!
Uzmanlar, TCMB’nin dijital TL’yi hayata geçirirken şu adımları atması gerektiğini vurguluyor:
- Şeffaf İletişim: Kısıtlamalar hakkında kamuoyu önceden bilgilendirilmeli, sivil toplum ve iş dünyasıyla diyalog kurulmalı.
- Orantılı Kısıtlamalar: Kısıtlamalar, yalnızca kamu sağlığı veya ekonomik istikrar gibi haklı gerekçelere dayanmalı.
- Gizlilik Güvencesi: İşlem verileri anonimleştirilerek bireylerin mahremiyeti korunmalı.
- Eğitim Kampanyaları: Dijital TL’nin avantajları ve sınırları halka anlatılarak spekülasyonların önüne geçilmeli.
Son Söz: Dijital TL, Fırsat mı Tehdit mi?
Dijital TL, modern ödeme sistemleri için bir devrim vaat etse de programlanabilir para kavramı özgürlükler, ekonomi ve gizlilik açısından ciddi riskler barındırıyor. Alkol, sigara, kumar veya altın alımı gibi yasakların henüz resmi bir dayanağı olmasa da bu tür kısıtlamaların teorik olarak mümkün olması bile toplumda huzursuzluk yaratıyor.
TCMB’nin şeffaf, dengeli ve özgürlükleri gözeten bir yaklaşım benimsemesi, dijital TL’nin bir fırsata mı yoksa tehdide mi dönüşeceğini belirleyecek.
Gözler, TCMB’nin bir sonraki hamlesinde!
Yorumlar kapalı.