Geçmişi Geleceğe Taşımak
Yeni Zelanda’nın bugünkü uygulamaları, aslında Türk ULU’usunun bin yıllık vakıf medeniyeti anlayışının izlerini taşıyor. Osmanlı döneminde yol kenarlarına meyve ağaçları dikilir, ihtiyaç sahipleri kimseye hesap vermeden karnını doyurabilirdi.
Bugün Türk’ü geriden takip edenler, Türk’ün münhasır medeniyetini engellemek için, onu geri çekmeye çalışıyor. Ancak unutmamak gerekir ki bizim 100 yıl öncemiz onların 100 yıl sonrası, hatta bizim 1000 yıl öncemiz, insanlığın 200 yıl sonrasına ilham verecek güçtedir.
Önemli olan, bu kadim mirası yeniden hatırlayıp, geleceği o temel üzerine inşa edebilmektir.
NELSON – MARLBOROUGH’DAN CHRISTCHURCH’E YAYILAN MODEL
“Open Orchards” (Açık Meyve Bahçeleri) adı verilen proje, ilk olarak Nelson–Marlborough bölgesinde başlatıldı. Yaklaşık 20 yıldır sürdürülen uygulama, yalnızca meyve ağaçlarının ekilmesiyle sınırlı kalmayıp, halka yönelik sağlıklı beslenme ve çevre bilinci eğitimleriyle destekleniyor.
Christchurch Belediyesi ise kamuya ait alanlara dikilen yaklaşık 6.800 meyve ağacının konumlarını “SmartView” adlı interaktif bir harita aracılığıyla vatandaşlarla paylaştı. Bu sistem sayesinde insanlar, hangi meyve ağacının nerede ve ne zaman ürün verdiğini görebiliyor, ürünleri gönül rahatlığıyla toplayabiliyor.
DAYANIŞMA VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Yeni Zelanda’da bireyler de kendi bahçelerindeki fazla meyve ve sebzeleri “Fruit & Food Share” gibi dijital platformlar aracılığıyla toplumla paylaşabiliyor. Böylece hem israfın önüne geçiliyor hem de komşuluk ve yardımlaşma kültürü yeniden canlandırılıyor.
Bu yaklaşım, gıda güvenliği, ekolojik denge ve sosyal adalet gibi konulara da önemli katkılar sağlıyor. Özellikle dar gelirli aileler için bu uygulama, hem ekonomik bir rahatlama hem de daha sağlıklı bir beslenme fırsatı sunuyor.
Yorumlar kapalı.