Önce tarım arazileri betona gömüldü, şimdi de vatandaşın elinde kalan son ev ve arsalar tehdit altında. Yeni vergi düzenlemesi, yalnızca mülk sahiplerini değil, kiracıları da vuracak.
Mersin’den Tüm Türkiye’ye Yayılan Senaryo
1990’larda “Mersin zirai kent olmayacak” denilerek narenciye bahçeleri yok edildi, tarım alanları betona çevrildi. Bugün aynı senaryo, çıkarılan yeni vergi kanunuyla tüm ülke çapında uygulanıyor. Mersin’de yaşanan betonlaşma ve tarımsal çöküş, Türkiye’nin geleceğine dayatılmakta ve arazilere yapılan evlerin vergileri ile halkın beli bükülmektedir. Vergi yükü ile ellerinden çıkardıkları evler ile halk topraksız ve mülksüz bırakılmak istenmektedir.
İzmir, Bursa, Antalya, İstanbul: Toprağın Hikâyesi Aynı
- İzmir’de üzüm bağları ve zeytinlikler beton bloklara teslim edildi.
- Bursa’da verimli tarım ovaları “sanayi” bahanesiyle yok edildi.
- Antalya’da seralar ve narenciye bahçeleri otellere kurban edildi.
- İstanbul’da Silivri’den Çatalca’ya kadar tarım toprakları hızla imara açıldı.
Şimdi sıra, bu toprakların üstünde yükselen evleri, halkın elinden almakta.
Kiralar Artacak, Sınıfsal Ayrım Derinleşecek
Vergilerin 20 kat artırılması, mülk sahiplerini olduğu kadar kiracıları da etkileyecek. Vergi yükü kiralara yansıyacak, barınma krizi daha da ağırlaşacak.
Ayrıca “değerli semtler – değersiz semtler” ayrımı büyüyecek, toplumsal sınıfsal uçurum derinleşecektir. Bu, halkçı değil, tam tersine kralcı bir anlayışın tezahürüdür.
Kurtuluş Savaşı’ndan Bugüne: Yeni Bir Tehdit
Kurtuluş Savaşı’nda Türklere savaş açanların, Türkleri öldürenlerin ülkeden atılmasını hâlâ hazmedemeyen çevreler, bugün farklı yöntemlerle saldırılarını sürdürmektedir.
Amaç artık silahlarla değil; Türksüzleştirme ve Mülksüzleştirme yoluyla topraklarımızı ve mallarımızı elimizden almaktır. Bu vergi düzenlemesi, ekonomik işgalin modern bir aracıdır.
Anayasa’ya Aykırı Keyfilik
Anayasa’nın 35. maddesi mülkiyet hakkını, 2. maddesi hukuk devleti ilkesini güvence altına alır. 20 kat vergi artışı ne kamu yararıyla, ne ölçülülük ilkesiyle bağdaşmaktadır. Bu uygulama, anayasal suç niteliğindedir.
Halkın Çağrısı
Emlak vergilerindeki fahiş artış derhal geri çekilmeli, halkın mülkiyet ve barınma hakkı korunmalıdır. Aksi takdirde bu karar, yalnızca mülkleri değil, toplumun huzurunu ve sosyal barışı da gasp edecektir.
Yorumlar kapalı.