1. Haberler
  2. Yorum-Analiz
  3. 325 Yıllık Alevi Köyü, Roma Yangınlarıyla Islah Edilmek İstendi

325 Yıllık Alevi Köyü, Roma Yangınlarıyla Islah Edilmek İstendi

Kırtıl köyü, 1810’da kurulan 325 yıllık Alevi Türkmen mirasını yangınla kaybetti. Roma’nın kültürleri yok etme geleneğine karşı, Türk milleti Anka kuşu gibi doğar. Felteş Dede’nin türküleri ve Atatürk’ün laiklik ilkesi, Alevilerin kimliğini korudu. Nutuk’un birleştirici ruhu, Kırtıl’ın küllerinden doğuşunu ilham verecek.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çektiğim cevri cefayı, Çekerim senden ötürü
İkrarın bir olursa, Sen de çek benden ötürü
İkrar iman güderim, Sensiz cihanı niderim
Hem gelir hem de giderim, Bir tatlı dilden ötürü
Severim tatlı dilleri, Kokarım gonca gülleri
Severim sadık canları, Gittiğim yoldan ötürü
Sadık olan yola tapar, Münafıklar yoldan sapar
Dağı delmiş art tutar, Firkat şehrinden ötürü
Can Hatayi’m demem yalan, Hac’ceylerim varam gelem
Şu âlemde sadık olan, Ser verir pirden ötürü.

Dün (15 08 2025) Silifke’de çıkan orman yangınında tamamen yanarak küle dönen Kırtıl Köyü Anısına!

Siz Türkiye’de “Ben Türkoğlu Türküm” diye haykıracaksınız. Birileri bundan rahatsız olacak. “Hayır sen Alevisin” diyerek önünüzü kesecek olursa şiir edecek, ser verecek, sır vermeyeceksin.

Geçmişten anı Felteş Dede’den röportaj:

Mütareke zamanında bizi denize dökmek, yakıp, yıkmak istediler, asmak ve sürmek istediler ama…
Atatürk dedi ki!
Benim Sivas’ta, Malatya’da, Kayseri’de, Erzincan’da bu aleviler benim yolumu kestiler, beni havaya da kaldırdılar dedi. Mütarekede ‘Ata biz senin yolundan kırılır eğilmek, ölürüz dönmek’ dediler. Onlar aldı, onlar öldürdü bu Yunan’ı dedi.
“Fakat sözünüzü kabul edeceğim” dedi. “Bunları denize dökelim” dedi.
“Türkiye’yi de Yunan’a mı teslim edelim” dedi.
Aleviler tükenirse kim kalıyor Türk toprağında” dedi.
Bugünkü hükümet laik hükümet“ dedi.
Ayağımız suya erdi. O zaman başladık ya serbestliğe, hala ırk bakımından bizi dışlarlar. Şimdi taşlarlar. Fakat evvelki gibi değil şimdi. Çokları da bilse bize gelecek amma, biz kabul etmeyiz. Öylesine sır vermeyiz biz.

Bu Makale 325 yıllık kültürü anmak için yazılmıştır. Mersin’in sahipleri Aleviler….Türk Aleviler, ihanetin ateşindeki Vandalizm’i bildiği için kültürlerini ozanlıkta, şiirde, edebiyatta ve dilde yaşatırlar. Yani küllerinden doğarlar.

Kırtıl’ın 325 Yıllık Yanan Mirası ve Türkmen Kimliği

1810 yılında Şeyh Zeynel Abidin Dede tarafından kurulan Kırtıl köyü, Tahtacı Türkmenlerinin Toroslar’da yurt edindiği bir kültürel kale oldu. Çaylak Tahtacılarının çöğür sesleri, semahları ve Felteş Dede’nin türküleriyle yoğrulan bu 325 yıllık miras, 16 Ağustos 2025’te bir yangın felaketiyle tehdit altına girdi. Bu yangın, yalnızca ağaçları değil, Alevi Türkmenlerinin tarihini, anılarını ve kimliğini yok etmeye çalışan bir Roma mirasıydı. Tahtacıbelen’den Tahtacı Sarnıcı’na, Armutlu Boyu’ndan bugünkü yerine uzanan göç yolculuğuyla şekillenen Kırtıl, Alevi Türkmenlerinin arı duru kimliğini korudu. Ancak, Roma’nın ormanları ve kültürleri yakarak “ıslah etme” geleneği, Kırtıl’da bir kez daha sahne aldı. Yine de Türk milleti, Anka kuşu gibi küllerinden doğacak; çünkü bu miras, taşta ve toprakta değil, Türkmen yüreklerinde yaşıyor.

Alevi Türkmenleri, tarih boyunca önyargılar ve dışlanmayla mücadele etti. “Kestiğin yenmez, geçtiğiniz yerde yedi sene ot bitmez” gibi söylemler, onların Türk kimliğini gölgelemeye çalıştı. Ancak, Âşık İmami’nin “Alevi de benim, Sünni de benim” dizelerindeki birleştirici ruh, bu önyargılara karşı bir manifesto oldu. Kırtıl, bu ruhu 325 yıl boyunca taşıdı ve yangına rağmen taşımaya devam edecek.

Alevi Türkmenlerinin Atatürk Sevgisi ve Nutuk’un İzleri

Alevi Türkmenlerinin Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu sevgi ve saygı, Kırtıl’ın kültürel direncinin temel taşlarından biridir. Dr. Halil Atılgan’ın yazısında, Felteş Dede’nin 1975 yılında Çukurova Radyosu’nda yaptığı söyleşi, bu bağlılığın en güçlü ifadesidir. Felteş, Atatürk’e minnettarlığını şu sözlerle dile getirir: “Kurban olduğum toprağına. Kırk bin kere. Elhamdülillah, çok şükür, yattığı yer nur olsun evvel Allah Atatürk’ün sayesinde. Ya biz neler gördük. Biz ne korkular çektik.”

Bu sözler, Alevilerin Atatürk’ün laiklik ilkesine olan derin bağlılığını yansıtır. Felteş Dede, 1940’lı yıllarda Alevilere yönelik önerilen “denize atılma” ya da “sınır dışı edilme” gibi insanlık dışı tüzüklerin Atatürk tarafından engellendiğini anlatır. Atatürk’ün, “Aleviler tükenirse kim kalıyor Türk toprağında?” sorusu, Alevilerin Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgular. Bu olay, Kurtuluşla gelen kuruluşun ruhunda yankılanır; Atatürk, Milli Mücadele’de Alevilerin Sivas’ta, Malatya’da, Kayseri’de ve Erzincan’da gösterdiği vatanseverlikten övgüyle bahseder. Alevilerin, “Ata, biz senin yolunda kırılırız, eğilmeyiz; ölürüz, dönmeyiz” sözleri, Kurtuluş tarihinin birleştirici ruhunun Alevi toplumu tarafından nasıl içselleştirildiğini gösterir.

Atatürk’ün laiklik ilkesi, Alevilerin semahlarını, türkülerini ve çöğürlerini özgürce icra etmelerine olanak sağladı. Felteş Dede, bu özgürlüğü, “Şimdi bal gibi aşikâra çıkardık. Şimdi korkmaz olduk” diyerek ifade eder. Nutuk’un kapsayıcı vizyonu, Alevilerin kimliklerini korkusuzca yaşamalarına zemin hazırladı. Atatürk’ün, “Türkiye’yi Yunan’a mı teslim edelim?” sorusu, Alevilerin vatan için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan bir manifesto niteliğindedir. Bu vizyon, Kırtıl’ın yanan mirasının yeniden inşa edilmesinde bir ilham kaynağıdır.

Felteş Dede: Atatürk’ün İzinde Bir Kültür Elçisi

Felteş Dede, yani Ahmet Duman, Kırtıl’ın ve Alevi Türkmen kültürünün sembol ismidir. Çöğürüyle, semahlarıyla ve türküleriyle Türkmen kimliğini dünyaya tanıtan bir kültür elçisidir. Atatürk’ün laiklik ilkesine duyduğu minnettarlık, söyleşilerinde ve yaşam biçiminde açıkça görülür. Cumhuriyetten yana tavır alan Felteş, köyünde çocuklara mengi ve semah öğreterek Türkmen kültürünü yaşattı. Sadık Taşucu gibi ileri görüşlü isimlerle dostluğu, Alevi kimliğini korkusuzca ifade etmesini sağladı. Taşucu’nun babası Hacı Paşa’nın, “Evine bir Alevi gelirse onu ayağının çamuru ile içeri alacaksın” vasiyeti, Atatürk’ün birleştirici ruhunun toplumsal düzeyde nasıl yankı bulduğunun bir örneğidir.

Felteş’in, 1940’lı yıllarda Muzaffer Sarısözen ile tanışarak TRT repertuvarına kazandırdığı “Pınarbaşı Mengisi” ve “Keklik” gibi türküler, onun Atatürk’ün açtığı yolda yürüdüğünün kanıtıdır. Alevi semahlarının o dönemde gizli kayıtlarla sınırlı kalması, dönemin kısıtlamalarını yansıtsa da Felteş, Atatürk’ün sağladığı özgürlük ortamında köyünden dünyaya uzanan bir köprü kurdu. Hollanda, İngiltere, Japonya gibi ülkelerde Türkmen kültürünü tanıttı, Nutuk’un birleştirici ruhunu taşıyarak Alevi kimliğini evrensel bir düzlemde temsil etti.

Küllerinden Doğan Gelecek

Kırtıl’ın 325 yıllık mirası, yangınla yok olmaya yüz tutsa da Alevi Türkmenlerinin Atatürk’e olan sevgisi, Nutuk’tan aldıkları ilham ve Felteş Dede’nin mirası, bu kültürü yeniden canlandıracak güçtedir. Felteş’in, “Ben çalmazsam söyleyemem, söylemezsem çalamam” sözü, Türkmen kültürünün yaşam kaynağı olan müziğin ve kimliğin susturulamayacağını gösterir. Atatürk’ün Alevilere sahip çıkarak Türk milletinin birliğini koruma vizyonu, Kırtıl’ın küllerinden doğuşu için bir yol haritası sunar. Roma’nın yakıp yok etme geleneğine karşı, Türk milleti, Anka kuşu gibi yeniden yükselecektir.

Kırtıl’ın yangını, bir köyün değil, bir milletin hafızasına yapılmış bir saldırıdır. Ancak, Alevi Türkmenlerinin Atatürk’e olan bağlılığı, Nutuk’un birleştirici ruhu ve Felteş Dede’nin mirası, bu hafızayı yeniden inşa edecektir. Kırtıl, türküleriyle, semahlarıyla, şaman davulları ve çöğür sesleriyle yeniden doğacak; çünkü Türk milleti, tarih boyunca her felaketin üstesinden gelmeyi bilmiştir.

Kaynaklar

  • Atılgan, Halil. “Toros Türkmenleri ve Kırtıllı Felteş Dede.” Belgesel Tarih, https://www.belgeseltarih.com/toros-turkmenleri-ve-kirtilli-feltes-dede.
  • Üçyıldız, Celal Necati. “Felteş Dede Hâlâ Aramızda.” (Atılgan’ın yazısında alıntılanmıştır.)
  • Çukurova Radyosu Arşivi, Kemal Öğretmen ile Felteş Dede Söyleşisi, 1975.
  • Atatürk, Mustafa Kemal. Nutuk. (Alevi toplumu ve Milli Mücadele’ye katkılarıyla ilgili bölümler.)

325 Yıllık Alevi Köyü, Roma Yangınlarıyla Islah Edilmek İstendi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin