İstanbul – Gazeteci Alican Uludağ’ın X platformunda paylaştığı bilgilere göre, AKP yönetimindeki Elazığ Belediyesi’nin, suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Aziz İhsan Aktaş’ın şirketine verdiği 8 ayrı ihalede usulsüzlükler tespit edildi. Bu ihalelerin toplam bedeli 808 milyon TL’yi bulurken, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından atanan bilirkişilerin hazırladığı raporda, ihalelerin adrese teslim şekilde düzenlendiği ve rekabet şartlarının oluşmadığı belirtildi. Ancak, raporun Temmuz 2025’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilmesine rağmen, 4 aydır herhangi bir dava açılmadığı öne sürülüyor.

Konu, Uludağ’ın 9 Kasım 2025 tarihinde yaptığı paylaşımda ortaya çıktı. Paylaşımda, Elazığ Belediyesi’nin 2024 yılında Aktaş’ın şirketine 539 milyon 915 bin TL’lik araç kiralama ihalesi verdiği ve bu ihalede yalnızca iki geçerli teklifin bulunduğu belirtiliyor. Bilirkişi raporu, ihalelerde usulsüzlükleri tek tek tespit etmiş olsa da, savcılığın AKP’li belediye söz konusu olduğunda harekete geçmediği iddia ediliyor. Buna karşın, Aktaş’ın itirafları üzerine CHP’li belediyeler olan Adana, Ceyhan, Seyhan, Beyoğlu, Avcılar ve Beşiktaş’ın başkanları gözaltına alınmış ve 20 Ekim 2025’te dava açılmıştı.

Bilirkişi Raporu Detayları

Paylaşılan resmi belgelerde, Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Baş kontrolörleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporu öne çıkıyor. Raporda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/236201 sayılı soruşturması kapsamında incelenen ihalelerde, yasal prosedürlere uyulmadığı belirtiliyor. Belgelerde yer alan bilgilere göre:

İhalelerde tekliflerin yetersizliği ve rekabetin önlenmesi gibi usulsüzlükler tespit edildi.
Rapor, 7 Temmuz 2025 tarihinde imzalanmış ve savcılığa sunulmuş.
İhale süreçlerinde isimler gibi Hakan Biçer Maltepe, Murat Başkak ve İsmail Adı gibi detaylar listelenmiş, ödemeler TL cinsinden belirtilmiş (örneğin, 07.06.2024 tarihli 19 TL’lik girişler). Bu rapor, ihalelerin doğrudan Aktaş’ın şirketine yönlendirildiğini ve mevzuata aykırı olduğunu savunuyor.

Aziz İhsan Aktaş’ın Geçmişi ve Diğer İhaleler

Aziz İhsan Aktaş, belediye ihalelerinde rüşvet vererek süreçleri organize ettiği iddia edilen bir suç örgütünün lideri olarak biliniyor. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak tahliye edilen Aktaş, toplam 385 ihale almış; bunların 300’ü AKP’li ve kamu kurumlarından, 88’i ise CHP’li belediyelerden. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu durumu eleştirerek, CHP’li belediye başkanlarının tutuklandığını ancak AKP’li hiçbir başkanın soruşturulmadığını vurgulamıştı.

Aktaş’ın şirketi Bilginay, 8 milyar 994 milyon TL değerinde 123 ihale almış; devam edenler arasında Bahçelievler ve Elazığ belediyelerinden alınanlar var. Elazığ’daki araç kiralama ihalesi için yapılan suç duyurusu ise 15 aydır raflarda bekliyor. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Elazığ Belediyesi ile Aktaş ilişkilerini gündeme getirerek, soruşturma çağrısında bulunmuştu.

Savcılığın Tutumu ve Eleştiriler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aktaş soruşturmasını CHP’li belediyelere odaklarken, AKP’li belediyelerden alınan 473 ihale için işlem yapmadığı belirtiliyor. Gazeteci Murat Ağırel, Aktaş’ın AKP’li belediyelerle ilişkilerini sorgulayarak, çelişkileri vurgulamıştı. CHP’nin hazırladığı rapora göre, Aktaş’ın “etkin dönem” olarak tanımlanan süreçte TBMM, Yargıtay ve AKP’li belediyelerden ihale aldığı kaydediliyor.

Elazığ Belediyesi’nin resmi internet sitesinde, bu iddialara ilişkin herhangi bir açıklama veya duyuru bulunmuyor. Benzer şekilde, AKP cephesinden de doğrudan bir yanıt gelmediği gözlemleniyor. Konuyla ilgili olarak, Ocak 2025’te AK Partili Elazığ Belediyesi hakkında “ihalede yolsuzluk” suç duyurusu yapılmıştı, ancak ilerleme kaydedilmedi.

Genişleyen Soruşturma

Aktaş soruşturması, diğer belediyelere de sıçramış durumda. İstanbul Başsavcılığı, iki belediye hakkında inceleme başlattığını açıklamıştı. Ancak, Elazığ dosyası gibi AKP bağlantılı ihalelerin neden geciktiği tartışma konusu. Uzmanlar, bu durumun yargı bağımsızlığı ve siyasi etki sorularını gündeme getirdiğini belirtiyor.

Bu iddialar, Türkiye’de ihale süreçlerinin şeffaflığı ve yargının tarafsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Konuyla ilgili gelişmeler takip ediliyor.