Liselere Geçiş Sistemi (LGS) 2025 sınav sonuçlarının açıklanmasıyla, Bursa Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’nda 36 öğrencinin 500 tam puan alması, sınavın güvenilirliğine dair ciddi tartışmaları beraberinde getirdi.
İYİ Partili Çömez: “Bu istatistik ‘kokuşmuşluk’ gösteriyor. Yöneticileri sorgulayın!” dedi. CHP, sınavda soru sızdırıldığını iddia etti.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’in, bu çarpıcı sonucun şaibe ve usulsüzlük iddialarını güçlendirdiğine yönelik açıklamaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Çömez’in, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelttiği sorular, özellikle bu okulun başarısının istatistiksel olarak olağanüstü olduğunu ve diğer İmam Hatip okullarıyla karşılaştırıldığında dikkat çekici bir “anomali” sunduğunu ortaya koyuyor.
Çömez’in sosyal medya paylaşımında vurguladığı veriler, konunun ciddiyetini açıkça gözler önüne seriyor.
Bursa’daki Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu’nda 36 öğrencinin tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan alması, okulun sınava katılan öğrenci sayısının yaklaşık %9’unun kusursuz bir performans sergilediğini gösteriyor. Buna karşılık, Türkiye genelindeki diğer tüm İmam Hatip ortaokullarında tam puan alan öğrenci sayısı yalnızca 27. Sınava giren 963 bin 142 öğrencinin sadece %0,07’sinin tam puan aldığı düşünüldüğünde, bu okulun başarısı istatistiksel olarak olağanüstü bir sapma olarak dikkat çekiyor.
Çömez, aynı isimdeki Antalya Kepez (6 öğrenci) ve Trabzon (4 öğrenci) Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip okullarının da yüksek başarı oranlarıyla öne çıktığını belirterek, bu üç okulun toplam 46 tam puanlı öğrenci çıkardığını, geri kalan yaklaşık 3.500 İmam Hatip okulunda ise sadece 17 öğrencinin bu başarıyı gösterdiğini vurguluyor.
Bu durum, Çömez’e göre, “koku değil, kokuşmuşluk hali” olarak tanımlanacak kadar ciddi bir soru işareti yaratıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 12 Temmuz 2025’te yaptığı açıklamada, LGS sınavının yurt içinde ve dışında sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildiğini, soruların akademisyenler, alan uzmanları ve deneyimli öğretmenler tarafından hazırlandığını ve sınavın şeffaf, denetime açık bir şekilde yürütüldüğünü savundu.
Bakanlık, 719 öğrencinin tam puan almasını, öğrencilerin ders kitaplarına ve öğretmenlerine odaklanmasının bir sonucu olarak nitelendirirken, “bir ilde 300 birinci var” gibi iddiaları “hayal mahsulü” olarak reddetti ve bu tür söylemlerle bilgi kirliliği yaratanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise, 15 Temmuz’da yaptığı açıklamada, sınav güvenliğine dair herhangi bir şaibenin gereğinin yapılacağını, ancak bu iddiaların öğretmenlerin ve öğrencilerin emeklerine gölge düşürdüğünü ifade etti. Tekin, muhalefetin bu tür iddialarla siyasi çıkar peşinde koştuğunu ve öğrencilerin zihinlerini bulandırmaya çalıştığını savundu. (bbc.comntv.com.trhurriyet.com.tr)
Ancak, Çömez’in işaret ettiği veriler, istatistiksel bir anomaliyi açıkça ortaya koyuyor. Örneğin, Bursa’daki okulun %9’luk tam puan oranı, ülke genelindeki %0,07’lik orana kıyasla yaklaşık 130 kat daha yüksek. Bu, eğitim kalitesi, öğretmen yeterliliği veya öğrenci motivasyonu gibi faktörlerle açıklanamayacak kadar keskin bir fark. Üstelik, tam puan alan öğrencilerin aynı isimdeki üç okulda yoğunlaşması, tesadüf olasılığını daha da zayıflatıyor.
Çömez’in, “Bu üç okuldaki yöneticileri ve öğrencileri sorgulayın, pisliğin ne kadar derin olduğunu göreceksiniz” şeklindeki çıkışı, sınav sürecinde potansiyel bir usulsüzlük iddiasını güçlendiriyor.
CHP’li vekillerin de benzer şekilde, sınav sorularının WhatsApp gruplarında sınav sırasında paylaşıldığına dair iddiaları ve yanlış kitapçık dağıtımı gibi sorunları gündeme getirmesi, tartışmayı daha da alevlendiriyor. (bbc.comt24.com.tr)
Öte yandan, İmam Hatip okullarının genel başarısı da tartışmanın bir başka boyutu.
Bakan Tekin’in, iddialara karşı öğretmenlerin emeğine vurgu yaparak savunmaya geçmesi ve muhalefeti siyasi manipülasyonla suçlaması, tartışmayı çözmekten çok kutuplaştırıyor. Oysa, kamuoyunun beklediği, bu istatistiksel anomalinin şeffaf bir şekilde araştırılması ve sonuçların bağımsız bir denetimle doğrulanması. Çömez’in önerdiği gibi, ilgili okullardaki süreçlerin ve yöneticilerin incelenmesi, şaibe iddialarını bertaraf etmek için atılacak en mantıklı adım olabilir. Aksi takdirde, 719 öğrencinin tam puan aldığı bir sınavda, bu başarının belirli okullarda bu denli yoğunlaşması, eğitim sistemine duyulan güveni zedelemeye devam edecektir.
LGS 2025 sonuçları, özellikle Bursa’daki bir okulun olağanüstü başarısı, eğitim sisteminin şeffaflığı ve adaleti üzerine ciddi bir tartışma başlatmıştır. Bakanlığın suç duyurusu ve savunmacı söylemleri, kamuoyunun şüphelerini gidermekten uzak. Gerçek bir çözüm için, bağımsız bir soruşturma ve veri analizi şarttır. Aksi halde, “kokuşmuşluk” algısı, gençlerin geleceğini şekillendiren bu kritik sınavın meşruiyetini gölgelemeye devam edecektir
İçindekiler
- 1 Çömez’in, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelttiği sorular, özellikle bu okulun başarısının istatistiksel olarak olağanüstü olduğunu ve diğer İmam Hatip okullarıyla karşılaştırıldığında dikkat çekici bir “anomali” sunduğunu ortaya koyuyor.
- 2 Bu durum, Çömez’e göre, “koku değil, kokuşmuşluk hali” olarak tanımlanacak kadar ciddi bir soru işareti yaratıyor.
- 3 Türkiye genelinde 29 ildeki 46 İmam Hatip okulundan 63 öğrencinin tam puan aldığı belirtiliyor. Bu, geçen yılki 27 tam puanlı öğrenci sayısına kıyasla önemli bir artış. Ancak, bu başarının büyük bir kısmının (46 öğrenci) sadece üç okulda toplanması… Diğer 3.500 İmam Hatip okulunun yalnızca 17 tam puanlı öğrenci çıkarmış olmasıyla çelişiyor. Bu durum, ya bu üç okulun olağanüstü bir eğitim modeli uyguladığını ya da sınav sürecinde şüpheli bir durum olduğunu düşündürüyor. (memurlar.netistiklal.com.tr)
- 4 Bunu paylaş:
- 5 Bunu beğen:
Yorumlar kapalı.