Yine sahnede aynı zihniyet var: Devletin imkânlarıyla kürsüye oturmuş, akademik unvan almış ama fikren Cumhuriyet’e düşman bir güruh… Bu kez alçakça sözlerin adresi Atatürk ve Kemalizm!

Siyasal İslamcı bir öğretim görevlisi, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Kemalizm’i hedef aldı. Dahası, “sahte diploma düzeni” ve “hülle” yöntemlerini, hiçbir delil olmaksızın Atatürkçü camiaya mal etmeye kalkıştı. Oysa Türkiye’nin gerçekleri ortadadır: Ne olduysa bu ülkeye, sahte diplomalar, mülakat kumpasları, yandaş kadrolaşmalar hep siyasal İslamcı zihniyetin ürünü olarak yaşatıldı.
Sormazlar mı insana: Cumhuriyet’in ilk yıllarında kaç sahte doçent vardı?
Atatürk döneminde mülakatta torpille adam alan bir tek bakan gösterebilir misiniz?
Yoksa bugünkü gibi paralel vakıflar, tarikat kotaları, akraba kıyakları Kemalistlerin mirası mıydı?

Hayır!
Bu düzenin adı Kemalist değil, Erdoğanist düzendir.
Kemalizm’in olduğu yerde bilim, liyakat ve şeffaflık olur.
Bugün ise diplomaların sahtesi, sicillerin silinmesi, sınav sorularının çalınması normalleştirilmiş durumda!

Cumhuriyet’in temel ilkelerine saldıran bu akademisyen müsveddesi, aslında kendi cephesindeki çürümüşlüğü, suçu başkasına atarak gizlemeye çalışmaktadır. Oysa Türkiye’de hiçbir sahte diplomalı Kemalist bulunmaz! Çünkü Atatürk’ün çizdiği yolda yürüyen insan sahtekârlığa tenezzül etmez.

Hülle sizin işinizdir!
Sahte diploma sizin işinizdir!
Kurumları arka bahçeye çevirip devletin kadrolarını yandaşlarla doldurmak sizin maharetinizdir!

Atatürk’ü anlayan, Cumhuriyet’e sadık olan hiç kimse bu tür rezilliklere bulaşmaz. Herkes bilsin ki, Kemalizm bu milletin namusudur. Bu topraklara düşmanlık edenlerin, bu millete hakaret edenlerin devri ise sona yaklaşmaktadır.