Ömer Çam
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Gök Kubbeyi İnleten Haykırış!!!

Gök Kubbeyi İnleten Haykırış!!!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pakize Akbaba annemizin kurduğu “adalet masası”, bu ülkenin yalnızca bir annenin acısını konuştuğu bir yer değildir; Türk milletinin yıllardır içinden yükselen ama bastırılmak istenen hakikat çığlığının ete kemiğe bürünmüş hâlidir. O masa, bir annenin kendi evladı için verdiği mücadeleden çok daha fazlasını temsil eder: O masa, bu milletin devletinden beklediği adaletin, teröre karşı gösterdiği kararlılığın ve şehitlerinin hatırasına duyduğu saygının simgesidir.

Pakize Akbaba annemiz, evladını toprağa verdiği gün sessiz kalmayı tercih edebilirdi. Yüreğini ateşe veren acıyı kendi içine gömüp kader deyip geçebilirdi. Ama o, Türk annelerinin tarih boyunca yaptığı gibi, acısını bir iradeye, iradesini bir mücadeleye dönüştürdü. Onun gözündeki yaş sadece bir annenin gözyaşı değildi; Türk milletinin haksızlık karşısında düğümlenen, ama asla bozgun kabul etmeyen onurlu bakışıydı.

Bu topraklarda şehit vermek yeni değil; bu millet Alparslan’dan beri, Fatih’ten beri, Çanakkale’den, Sakarya’dan beri evlatlarını vatan toprağına emanet ediyor. Ama bir milletin şehitlerine borcu yalnızca dua etmekle bitmez; onların hatırasını yaşatmak, canlarını aldığı terör örgütünden hesap sormak, adaletin karşısında kim varsa üzerine cesaretle gitmekle olur. İşte Pakize Akbaba annemizin adalet masası tam da bu hesaplaşmanın sembolüdür.

O masa, terör örgütlerinin yüzüne tutulmuş soğuk bir aynadır. O masa, yıllardır teröre karşı bükülmeyen Türk iradesinin bir annede vücut bulmuş hâlidir. O masa, şehit analarının “Yeter artık!” diye haykırışı, devlet mekanizmasının ise bu haykırışı duyma sorumluluğudur. Bugün o masanın etrafında toplanan herkes şunu biliyor: Bu mücadele sadece Pakize Akbaba’nın değil; bu mücadele Türk milletinin teröre, kirli yapılara, adaleti geciktiren her makama ve her masaya karşı verdiği tarihî bir duruştur.

Şehitlerin kanı madde değildir, hesap pusulası değildir; şehitlerin kanı bir milletin bağımsızlığının mühürüdür. Bu mühür kırıldığında bir millet çöker, ama Türk milleti çökmeyecek. Çünkü bu milletin bağrında Pakize Akbaba gibi analar var. Çünkü bu millet, toprağına düşen her evladının hesabını soracak iradeye sahiptir.

Pakize Akbaba annemizin adalet masası bize şunu hatırlatıyor: Adalet devletin temeli olabilir ama onu ayakta tutan milletin sesidir. O ses susarsa devlet çürür, ama o ses yükselirse adalet kendine gelir. Bugün o masada konuşulan her söz, Türk milletinin teröre boyun eğmeyen karakterinin, şehitlerini isim isim sayan vefasının ve gelecek nesillere bırakmak istediği adalet mirasının bir parçasıdır.

Hiç kimse şunu unutmasın: Türk milleti şehidinin kanını yerde bırakmaz. Bir annenin gözyaşıyla yoğrulan adalet talebi, er ya da geç devletin kapılarını titretir. Pakize Akbaba annemizin mücadelesi, bu topraklarda terörle, zulümle ve haksızlıkla hesaplaşmanın adıdır. O masa bir annenin değil; bu milletin masasıdır.

Ve Türk milleti o masanın başından kalkmayacaktır. Çünkü bu millet, anneleri sustuğunda değil; anneleri konuştuğunda büyür.

Gök Kubbeyi İnleten Haykırış!!!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin