Ömer Çam
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kuvâ-yi Türkiye Konuşuyor!

Kuvâ-yi Türkiye Konuşuyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack tarafından dile getirildiği aktarılan “ulus devletlerin 1919’dan beri engel olduğu” yönündeki sözler ile “Osmanlı millet sistemi” ve “Patrikhane” vurguları, artık diplomatik nezaketin değil, doğrudan siyasi meydan okumanın konusudur. Bu ifadeler, Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi tarihsel kırılmadan doğduğunu bilmemekle açıklanamaz; bilerek hedef almakla açıklanır. Çünkü 1919, bu millet için bir engel değil, emperyalizmin Anadolu’da duvara çarptığı tarihtir.

1919, manda ve himayenin reddidir. 1919, bir ulusun “kendi kaderini başkaları yazamaz” dediği andır. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilen Türk Bağımsızlık Savaşı, yalnızca askeri bir mücadele değil, emperyal düzene karşı açık bir başkaldırıdır. Bu gerçeği “ulus devletler engel oldu” cümlesine indirgemek, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık nedenini tartışmaya açmaktır. Buna diplomasi denemez.

Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın çok başlı yapısının devamı değildir. Bilinçli bir kopuştur. Lozan’la tescillenmiş, laik, üniter ve tam bağımsız bir ulus devlettir. “Millet sistemi” ya da “Patrikhane” gibi referanslarla Türkiye’yi yeniden tanımlamaya çalışmak, Cumhuriyet’in kurucu felsefesini reddetmektir. Bu reddiye, yalnızca tarihsel bir cehalet değil, siyasal bir niyettir.

Bir büyükelçi, görev yaptığı ülkenin tarihine ve devlet yapısına saygı göstermek zorundadır. Türkiye’nin kuruluşunu, egemenlik anlayışını ve ulus devlet kimliğini hedef alan sözler, bu görevin açık ihlalidir. Bu noktadan sonra mesele kişisel açıklama olmaktan çıkar; doğrudan devletlerarası bir sorun hâline gelir. Böyle bir durumda Türk Dışişleri Bakanlığı’nın derhal devreye girmesi ve bu tutuma karşı en net diplomatik tavrı alması, yani ilgili ismin istenmeyen adam ilan edilerek sınır dışı edilmesi, bir tercih değil, egemenliğin gereğidir.

Türkiye, ABD emperyalizminin dünyayı nasıl şekillendirmek istediğini tarih boyunca defalarca görmüştür. Ancak bu ülke, o projelerin Anadolu’da işlemediği tek coğrafyadır. Çünkü burada Kuvâ-yi Milliye vardır. Burada teslimiyet değil direniş geleneği vardır. Türkiye Cumhuriyeti, emperyalizme karşı kurulmuş bir devlettir ve bu gerçeği unutan her aktöre hatırlatacak hafızaya sahiptir.

Bu topraklarda 1919 sorgulanmaz. Lozan tartışmaya açılmaz. Cumhuriyet’in kurucu iradesi başkalarının kavramlarıyla açıklanmaz. Türkiye Cumhuriyeti, haddini aşan hiçbir sözü “diplomasi” başlığı altında sineye çekmez. Çünkü bu devlet, suskunlukla değil direnişle kurulmuştur.

1919’da verilen cevap neyse, bugün de aynıdır. O cevap Kuvâ-yi Milliye’dir. Bugün onun adı Kuvâ-yi Türkiye’dir. Ve bu irade, Türkiye Cumhuriyeti’nin kapısında kimlerin durabileceğini, kimlerin duramayacağını çok net biçimde gösterir.

Kuvâ-yi Türkiye Konuşuyor!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin