Öğretmenler, Türk milletinin geçmişten bugüne uzanan büyük yürüyüşünde daima yolumuzu aydınlatan birer meşale olmuştur. Her büyük millet, geleceğini şekillendiren bir kudrete sahipse, o kudretin en temiz ve en güçlü kaynağı öğretmenlerdir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözü, yalnızca bir hitap değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderini, istikbalini ve ruhunu emanet ettiği insanlara duyduğu sarsılmaz güvendir. Çünkü öğretmen, bir milletin özgürlüğünü koruyan ordunun da, bilimde ilerlemesini sağlayan aklın da temelini atan kişidir.
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Anadolu’nun en yoksul köşelerine giden genç öğretmenleri düşünmek bile, bu mesleğin ne denli kutsal olduğunu hatırlatır. Bir elinde kitap, diğer elinde umutla her kapıyı çalan bu idealistler; savaşlardan yeni çıkmış bir millete yeniden doğrulmayı, yeniden üretmeyi, yeniden düşünmeyi öğretmiştir. Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul etmesi, öğretmenliğin bu millet için bir meslekten çok daha öte, bir kader ve karakter meselesi olduğunu göstermektedir. Çünkü savaş meydanlarında kazanılan zaferler ne kadar büyük olursa olsun, gerçek bağımsızlığın kalıcı olabilmesi için sınıflarda verilen mücadeleye ihtiyaç vardır.
Bugün Öğretmenler Günü’nü kutlarken yüreğimizde gururla karışık hüzün taşıyoruz. Anadolu’nun en ücra köşelerine “Bir çocuk daha karanlıkta kalmasın” diyerek giden ve terör örgütlerinin alçak saldırılarında şehit düşen öğretmenlerimizin hatırası içimizde sönmeyen bir ateştir. Aybüke Yalçın’ın gülüşünde, Necmettin Yılmaz’ın umutla bakan gözlerinde ve adı bilinmeyen nice kahraman öğretmenimizin sessiz fedakârlığında; Türk milletinin evlatlarını aydınlatmak uğruna can verenlerin kutsal izleri vardır. Onlar, kalemiyle, vicdanıyla ve yüreğiyle bu millete hizmet eden ve bu uğurda şehadete yürüyen gerçek kahramanlardır. Onların emaneti bugün yüzbinlerce öğretmenin elinde gururla taşınmaktadır.
Bugün bir öğretmen, sınıfında bir çocuğun gözlerindeki ışığı fark ettiğinde aslında bir milletin geleceğini yeniden yazıyor. Bir öğretmen bir çocuğun kaderini değiştirir; bir çocuk bir nesli etkiler; bir nesil ise bir milletin yükselişinin temelini oluşturur. Bu nedenle öğretmenlik, sadece ders anlatmak değil; bir milletin ruhunu yoğurmak, geleceğini inşa etmek ve Türk milletinin yarınlarına damga vurmaktır. Bu topraklarda öğretmen, bir milletin hem hafızasıdır hem umudu.
Bu büyük günde Türk milleti, tüm öğretmenlerine en içten minnetini sunmaktadır. Çünkü onlar hiçbir karşılık beklemeden üretmenin, sevmenin, iyileştirmenin ve büyütmenin sembolüdür. Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda, Cumhuriyet’in değerlerini ve Türk milletinin ülkülerini yarınlara taşıyan her bir öğretmen, bu milletin gönlünde ayrı bir yere sahiptir. Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve saygıyla, tüm şehit öğretmenlerimizi minnet ve hürmetle anıyor; bugün görev başında olan ve bu millete ışık tutmaya devam eden tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyorum. Bu milletin mayasında öğretmenin emeği vardır, bu toprağın geleceği öğretmenlerin ellerinde filizlenmeye devam edecektir.
Yorumlar kapalı.