Sevda Güneş Kıran
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yorum-Analiz
  4. Biz Hangi Savaşı Kaybettik?

Biz Hangi Savaşı Kaybettik?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Biz hangi savaşı kaybettik de bize bunlar dayatılıyor?

Bu soru basit bir öfke cümlesi değil. Bu soru, tarih bilgisi olan bir milletin vicdan muhasebesidir. Çünkü bu ülke, masa başlarında kurulmadı. Bu ülke, petrol hesaplarıyla, elektrik gelirleriyle, pay tablolarıyla var olmadı.

Bu ülke, cephede kuruldu. Süngüyle, açlıkla, yoklukla… Ama en çok da onurla.
Şimdi dönüp bakıyoruz: Birileri konuşuyor. Birileri “pay” diyor. Birileri bu vatanın yeraltını, yerüstünü, suyunu, barajını, elektriğini müzakere konusu yapıyor.

Sanki biz bir şirketiz.
Sanki bu toprak bir holding.
Sanki Cumhuriyet, bilanço defteriyle kurulmuş bir ortaklık.

Soruyorum: Hangi cephede yenildik?
Hangi bayrağı indirdik?
Hangi antlaşmayı imzalarken diz çöktük?

Hiçbirinde. Ama bugün, yenilmemiş bir milletin önüne, yenilmiş gibi talepler konuyor.
Barış kelimesi kutsaldır. Ama her kelime gibi, yanlış ağızda kirlenir.

Barış; kaynak pazarlığı değildir.
Barış; “şuradan pay, buradan hisse” hesabı değildir.
Barış; milletin ortak alın terini etnik etiketlere bölmek hiç değildir.

Barış, eşit yurttaşlıkla olur.
Barış, hukukla olur.
Barış, adaletle olur.
Ama barış, mülkiyet tartışmasıyla olmaz.

Petrol bu milletindir.
Elektrik bu milletindir.
Baraj bu milletindir.

Ve bu millet, bu hakları birilerinin lütfuyla kazanmadı. Bedelini kanla ödedi.

Birileri çıkıp “Yeni bir dönem” diyor.
Evet, doğru. Ama her yeni dönem ilerleme değildir. Bazen tarih, geri geri yürütülür. İşte o anlarda, milletin hafızası devreye girer.

Hatırlatır: Bu topraklar paylaşılmak için değil, korunmak için alındı. Bu Cumhuriyet, uzlaşmayla değil, direnişle doğdu. Ve Mustafa Kemal Atatürk, bir pazarlıkçı değil, bir kurucuydu.

Onun mirası; hesap tabloları değil, tam bağımsızlıktır. Bugün asıl tehlike, taleplerin kendisi değildir. Asıl tehlike, bu taleplerin normalleştirilmek istenmesidir. Bir millet, önce soruyu unutursa kaybeder.

Biz o soruyu unutmuyoruz: Biz hangi savaşı kaybettik de bize bunlar dayatılıyor?
Cevabı da nettir: Hiçbirini.
O halde kimse, savaş meydanlarında kurulmuş bir ülkeyi emperyal masaların malzemesi sanmasın.

Bu milletin sabrı vardır, ama hafızası da vardır. Ve hafızası olan milletler, eninde sonunda ayağa kalkar.

Biz Hangi Savaşı Kaybettik?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin