Sevda Güneş Kıran
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Lozan “Kalemle Kazanılan, Kanla Korunan Zafer”

Lozan “Kalemle Kazanılan, Kanla Korunan Zafer”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birileri hâlâ “Lozan hezimet” diye sayıklarken, benim dedem kefensiz yattığı topraklardan bile “zafer” diye haykırıyor. Çünkü Lozan, sadece bir imza değil, bir milletin küllerinden doğuş belgesidir.

1923’te bir masa kuruldu. Ama o masa öyle sıradan bir masa değildi…

Bir tarafında Türk’ün onuru, diğer tarafında batı’nın kolonyal kibri vardı.

Kalem oynatmadı orada İsmet Paşa; topun sustuğu yerde, milletin yumruğunu masaya koydu!

O gün Lozan’da kabul ettiremedikleri ne varsa, bugün “sivil toplum”, “mülteci”, “serbest piyasa” maskesiyle tekrar dayatıyorlar. O gün toprak istemişlerdi, Bugün kimliğimizi kemirmeye geldiler.

O gün orduya diz çöktürmek istemişlerdi, Bugün gençliğe Tik Tok dizileriyle eğilme öğretiyorlar!

Ama unutmasınlar: Lozan’ı imzalayan kalemin ucu, Sakarya’da, Dumlupınar’da dökülen kanla ıslanmıştı!

O yüzden o anlaşma sadece diplomatik bir belge değil, Türk Milleti’nin tarih sahnesine yeniden çıkış senedidir!

Bugün 102 yıl geçmiş. Biz hâlâ aynı milletiz. Ama düşman da hâlâ aynı: Bir farkla…

Eskiden süngüyle gelirdi, şimdi “insan hakları” maskesiyle geliyor.

Eskiden donanmayla dayatırdı, şimdi sosyal medya algoritmalarıyla sızıyor.

Eskiden elçiydi, şimdi içerideki “bizden görünüp bizden olmayanlar”

Soruyorum şimdi: Lozan hezimet miymiş?

Lozan, Mondros’un diz çöktürdüğü milleti, tarihe tekrar ayağa kaldıran anlaşmadır!

Hezimeti görmek isteyenler, aynaya baksın…

Bugün Lozan’a dil uzatanların çoğu, daha Türkçeyi doğru yazamaz!

Sen kalk bir imparatorluk bakiyesinden yepyeni bir ulus devleti doğur, sonra çıkıp “bu bir kayıptı” de. Tarih, bu cüretsizliği bile utanç olarak yazacaktır.

Ben Türk kadınıyım. O masada kadın yoktu belki ama, o masanın ardında cephede çocuğunu kundakta bırakıp cephane taşıyan kadınlar vardı. O masada bir anne yoktu belki ama, o masaya o imzayı attıran iradenin ilhamında Nene Hatun’un, Kara Fatma’nın duası vardı.

Bugün biz torunları, Yine aynı inançla ayaktayız. Bir masa daha kurulursa, bilinsin ki bu kez o masayı biz kurarız ve ayağı kırık sandalyeye oturanın bacağını da kırarız.

Lozan’ın 102. yılı kutlu olsun!

Bu zafer; sınır çizmekten öte, haddinizi bilin demektir. Ve biz Türkler, geçmişiyle övünüp, geleceğine yürüyen tek milletiz. Varsın onlar hâlâ “Sevr” düşlesin, biz Lozan’la yüzyıllık suskunluğu boğan milletin evlatlarıyız.

Bu yazı, kefensiz yatan dedeme, kundakta cephane taşıyan ninemin hatırasına… Ve henüz doğmamış torunlarımın alnına kazınsın diye yazıldı.

Türk’ün kadını, Türk’ün vicdanı: Sevda Güneş Kıran

Lozan “Kalemle Kazanılan, Kanla Korunan Zafer”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin