Sevda Güneş Kıran
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Edebiyat
  4. Bölüm 10: Türkiye’de Türk Olmak-Köksüzleştirme Çabası: Tarih Kitaplarından Silinen Türk

Bölüm 10: Türkiye’de Türk Olmak-Köksüzleştirme Çabası: Tarih Kitaplarından Silinen Türk

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Final

“Türkiye’de Türk Olmak” yazı dizisine başlarken tek bir derdim vardı: unutturulmaya çalışılan kimliğimizi, köreltilmek istenen hafızamızı, yok sayılmaya çalışılan köklerimizi yeniden hatırlatmak.

1. Bölümde “Türk olmanın anlamını” sorguladık.
2. Bölümde “Annelerin omzundaki vatan yükünü” anlattık.
3. bölümde Üçüncü bölümde, unutturulan değerlerimizi –Andımızı, alfabemizi, ailemizi– tartıştık. 
4. Bölümde “Türk olmak suç mu oldu?” dedik.
5. Bölümde “Suskun bırakılan Boz Kurt’u” konuştuk.
6. Bölümde “Bir bayrağın gölgesine” sığındık.
7. Bölümde “Alın terini ve üretimi” hatırlattık.
8. Bölümde “Küreselcilerin Türk’e tahammülsüzlüğü”nü teşhir ettik.
9. Bölümde “Türklüğü sürgüne gönderen kültürden kültüre göçü” anlattık.

Ve şimdi, 10. Bölüm yani Finalde; bütün bunların özünü besleyen büyük tehdidi, yani tarih kitaplarından silinen Türk gerçeğini yazıyoruz. Çünkü kökü kesilen bir ağaç nasıl kurursa, tarihi unutturulan millet de öyle kurur.

Bölüm 10: Köksüzleştirme Çabası

Tarih, milletlerin aynasıdır. Ama ne yazık ki, bugün o ayna kirletiliyor, çiziliyor, kırılıyor. Türk tarihinin kahramanları, zaferleri sayfalardan siliniyor. Gençlerimiz, kendi tarihini bilmeden büyüyor. Kim istemez ki köklerinden kopan, tarihsiz bir nesil?

Köksüz ağaç nasıl ayakta durabilir?

İşte bu yüzden tarih kitapları, sessizce değiştirilirken; biz susmayacağız. Kinayemi affedin, ama tarihini unutan millet, geleceğini karanlığa teslim eder. Onların istediği de bu değil mi? Türk’ü tarihten silmek, Türk’ü unutmak, Türk’ü yok saymak…

Türk kadını olarak söylüyorum: Bizim tarihimiz, yüreklerimizde canlıdır. Ve o tarih, çocuklarımıza aktarmak zorunda olduğumuz en kutsal mirastır.

Sorumluluk bizde; Köklerimize sahip çıkmakta, tarihimize sahip çıkmakta, gelecek nesillere doğru yolu göstermekte.

Unutmayalım: Köksüz ağaç devrilir, ama köklerine sıkı sıkı tutunan millet, ebediyen dimdik ayakta kalır.

“Tarihine sahip çıkan millet, geleceğe de ışık tutar.”

Bu satırlar, bir yazı dizisinin son bölümü değil; aslında tarihin bağrına saplanan bir çığlığın yankısıdır.

“Türkiye’de Türk olmak” serüvenini kaleme alırken gördüm ki, asıl savaş cephede değil, kalemlerin oynadığı satırlarda, dillerin sustuğu meydanlarda, kitapların boş bırakılan sayfalarında veriliyor. Toprağımızı çalmak isteyenler önce köklerimizi budamaya kalktı; çünkü bilirler ki köksüz kalan her fidan, rüzgârın ilk uğultusunda devrilir. Ama yanılıyorlar.

Bizim köklerimiz sadece tarihin sararmış yapraklarında değil; anaların duasında, şehitlerin kanında, bayrağın al renginde saklıdır. Onlar sanıyor ki Türk’ü tarihten silince, Türk de kendini unutur. Oysa biz, tarih kitaplarından kazınsak da taşlarda, destanlarda, ninnilerde yeniden doğarız. Bugün defter kapanıyor belki ama kalem düşmüyor elimden. Çünkü ben biliyorum; tarih yazmak yalnızca geçmişi kaydetmek değil, geleceğe yol göstermektir.

Unutmayın: Bir millet, tarihini saklarsa küle döner; Ama tarihine sahip çıkarsa ateş olur, dünyayı ısıtır. Bu ateşi söndürmeye çalışanlara inat, biz yanmaya ve yakmaya devam edeceğiz. Türk’ün adı silinemez, Türk’ün kökü kurutulamaz.

Ben, bir Türk kadını olarak yazdım. Okuyan her yürek, bundan sonra kendi cümlesini yazsın.

🟥 “Türk’ün kökünü silemezsiniz; çünkü biz gövdesi devrilse de, kökünden yeniden filizlenen ulu bir çınarız.”

Bölüm 10: Türkiye’de Türk Olmak-Köksüzleştirme Çabası: Tarih Kitaplarından Silinen Türk
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin