Simge ERCİYAS
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Gündem & Siyaset
  4. Roma Yakar Türk Devrim Yapar. Lozan Ruhunu Yaşa Yaşat

Roma Yakar Türk Devrim Yapar. Lozan Ruhunu Yaşa Yaşat

Lozan, Türk milletinin Roma tipi sömürgeciliğe karşı halkçı ve devrimci bir cevap verdiği tarihi dönemeçtir. Roma yakar, Türk inşa eder. Türk kültürü halk iradesiyle birlik kurar, eşitliği ve onuru savunur. Lozan, sadece bir barış değil, Türk’ün insanlık için kurduğu adil dünyanın temelidir.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tarih, yalnızca krallıkların, anlaşmaların ve savaşların değil; aynı zamanda medeniyet karakterlerinin çatışma sahnesidir. Bu karakterlerin temel kodları ise kurdukları düzenlerde, yıktıkları yapılarla ve inşa ettikleri kurumlarla açığa çıkar.

Roma ve Türk medeniyetleri, bu sahnede karşıt iki kutbu temsil eder: Roma, hegemonyacı ve tahakkümcü bir yapıyı; Türk ise halk merkezli ve devrimci bir ruhu temsil eder. Bu iki çizgi, insanlık tarihinde birbirine zıt yönlerde ilerleyen iki büyük siyasi akıldır. Lozan, bu tarihsel hesaplaşmanın en kritik dönemeçlerinden biridir.

Roma kültürü tarih boyunca gücünü şiddetten, işgallerden ve kültürel asimilasyondan almıştır. Antik çağda bu fetihler kılıçla yapılırken, bugün ekonomi, medya, iklim politikaları ve kültürel kodlar üzerinden yürütülmektedir. Roma’nın bugünkü mirasçıları, uluslararası kurumlar aracılığıyla ulus-devletleri “gönüllü” teslimiyete çağırırken, aslında postmodern bir Sevr planını yürürlüğe koymaktadırlar. Dijital paradan göç politikalarına, iklim mutabakatlarından ikiz yasalara kadar her başlıkta bu yeni Roma aklı işlemektedir. Geriye yalnızca bir şey kalıyor: Halk iradesini ve milli egemenliği koruyacak bir bilinç. İşte bu bilinçtir 1923’te Lozan’a imza atan Türk milletinin ruhu.

Lozan, sadece bir masa başı zaferi değil; emperyalizme karşı kazanılmış bir halk devrimidir. Bu devrim, yalnızca Türk milletinin değil, tüm mazlum halkların önüne konmuş bir özgürlük modelidir. Sevr ile zincire vurulmak istenen bir halk, Lozan ile zincirlerini kırmış ve dünyaya “ben varım” demiştir. Türkiye Cumhuriyeti, yalnızca bir siyasi yapı değil; halk iradesinin devleti haline gelmiş bir millet kararıdır. Roma’nın sömürgeci düzenine karşı Türk’ün halkçı ve kurucu ruhunun yeniden ayağa kalkışıdır.

Türk devrim bilinci, Roma’nın yıkarak ilerleyen anlayışına karşı, yaparak büyüyen bir medeniyet perspektifidir. Roma, farklılıkları yok ederek bir “tek tiplik” inşa ederken; Türk kültürü, farklılıkları bir araya getirerek “birlik” yaratır. Bu birlik, Türklerin tarih boyunca sürdürdüğü kurultay geleneğinin, halk meclislerinin ve millet iradesine dayalı yönetim biçimlerinin doğal bir sonucudur. Türk, devleti halk için kurar; Roma ise devleti halka karşı bir tahakküm aracı olarak kullanır. Bu fark, yalnızca tarihsel bir miras değil; bugünün dünyasında da geçerliliğini koruyan bir politik duruş farkıdır.

Modern çağın Roma’sı, bugün ulus-devletleri parçalamak, halkları yönetişim adı altında kontrol altına almak, kültürel yozlaşmayı meşrulaştırmak ve eşitsizliği “özgürlük” etiketiyle pazarlamak için yeni yöntemler kullanmaktadır. Ancak Türk milleti, bu oyunlara Lozan’daki gibi bir kez daha “hayır” deme iradesine sahiptir.

Bugün de aynı bilinçle, Türk milletinin önünde bir tercih vardır: Ya Roma’nın sahte özgürlük vaadine teslim olmak ya da Lozan’ın devrimci ruhuyla halkın egemenliğini yeniden ve kararlılıkla savunmak.

Nutuk gençliği olarak bizler, bu tercihi çoktan yaptık. Lozan bizim için sadece geçmişin bir başarısı değil, geleceğin inşa zeminidir. Çünkü biz biliyoruz ki Türk devrimleri, yalnızca bir milleti kurtarmak için değil, insan onurunu korumak, halkların özgürlüğünü savunmak ve eşitliği tesis etmek için yapılmıştır. Roma yakar, çünkü onun için insan bir araçtır. Türk ise yapar, çünkü onun için insan mukaddestir. Bu yüzden Lozan bir barış değil; bir diriliştir.

Lozan Ruhu, Türk milletinin bağımsızlık, adalet ve eşitlik temelinde kurduğu yeni dünyanın adıdır. Bu ruh, Roma’nın yıkıcılığına karşı bir inşa aklı; liberal sömürü düzenine karşı toplumcu bir bilinçtir. Lozan’la ortaya konan bu devrim, tarihin akışını değiştirmiştir.

Bugün ise aynı kararlılıkla Türk gençliği, Lozan’ın yolundan yürümeye devam etmektedir. Çünkü Türk milleti sadece kendi kaderini değil, insanlığın ortak geleceğini de kurmakla mükellef bir medeniyetin taşıyıcısıdır.

Roma Yakar Türk Devrim Yapar. Lozan Ruhunu Yaşa Yaşat
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin