Bugün bu ülkede yaşananları görse, Atatürk’ün ilk tepkisi ne olurdu biliyor musunuz?
Masaya yumruğunu vurur, “bu gidiş milletin felaketi!” derdi. Çünkü onun hayatı, Türk milletini esaretten kurtarmaya ve bağımsız bir devlet kurmaya adandı. Onun için siyaset; koltuk, makam, imtiyaz değil, milletin istikbalini koruma davasıydı.
Ekonomide, milletin alın terini yabancı sermayenin kasasına akıtan sistemin yerine, toprağını işleyen köylüyü, fabrikasında üreten işçiyi, ilimle yoğrulan genci baş tacı eden bir kalkınma seferberliği başlatırdı. Doların gölgesinde değil, Türk Lirası’nın şerefli duruşunda bir ekonomi inşa ederdi.
Dış politikada, kapı kapı dolaşıp ağabey devletlere yaranmaya çalışan siyasetçiler değil; eşit şartlarda dostluk, gerektiğinde dimdik bir yalnızlık tercih edilirdi. Masada onuruyla oturan, sahada gerektiğinde yumruğunu indiren bir devlet olurduk. NATO’nun, AB’nin ya da küresel lobilerin talimatıyla değil; Türk milletinin menfaatleriyle yön bulan bir diplomasi yürütülürdü.
Eğitimde, evlatlarımızın zihinlerini teslim alan ezberci, ideolojik ve köksüz sistemin yerine; bilimle beslenen, milli kültürle güçlenen, sorgulayan ve üreten bir nesil yetiştirilirdi. Atatürk’ün öğretmenleri, bugünkü gibi açlık sınırında değil; ülkenin geleceğini yoğuran saygın öncüler olurdu.
Ve en önemlisi… Milletin damarlarına zehir gibi işleyen etnik ve mezhepsel fitnelere karşı tek bir hüküm verirdi:
“Türk milletinin birliğini bozan, bu millete ihanet eder!”
Atatürk yaşasaydı, kısır çekişmelerin, koltuk pazarlıklarının, çıkar hesaplarının değil; milletin kalbinin yanında olurdu. Onun dünyasında ne mandacılığa, ne teslimiyete, ne de bağımsızlık karşıtı bir adım atmaya yer vardı. Çünkü o, sözde değil özde “Tam bağımsız Türkiye”nin adamıydı.
Bugün kendimize sormamız gereken soru nettir: Atatürk’ün izinde miyiz, yoksa düşmanlarının açtığı yoldan mı yürüyoruz?
Ve bilin ki; her yönüyle Atatürk’ün yolunda yürüyenler olarak biz buradayız. Ne makamdan, ne tehditten, ne de iftiradan korkarız. Çünkü biz, onun emaneti olan bu vatanı canımız pahasına savunmaya ant içmiş bir milletin evlatlarıyız.
Yorumlar kapalı.