Kadir Uğur Yılmaz
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yorum-Analiz
  4. Bidat Üretim Merkezi: Türkiye’de İcat Edilen Din Günleri

Bidat Üretim Merkezi: Türkiye’de İcat Edilen Din Günleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İslam’a bidat sokmak…
Aslında bu cümle, yalnızca bir dinî yanlışlığı değil, bir zihniyetin itirafını da içinde taşır. Çünkü biri kalkıp “Biz Allah’ın bildirdiği ve Peygamber’in yaşadığı dinin dışında bir şey koyalım” diyorsa, bu hem Allah’a hem Peygamber’e açık bir saygısızlıktır. Kur’an’da din tamamlanmış, sınırları belirlenmiş, ibadet şekilleri, günleri, geceleri açıkça ortaya konmuştur. Buna rağmen her yüzyılda, her coğrafyada, birileri “daha fazlasını icat etmeyi” kendine görev edinmiştir.
Bugün 57 İslam ülkesi var.
Bu ülkelerin hiçbirinde “Regaip Kandili”, “Berat Gecesi”, “Mevlid Kandili” gibi özel günler, bizim ülkemizdeki anlam ve ritüellerle kutlanmaz. Ne Arabistan’da ne Malezya’da ne de Fas’ta insanlar kandil simidi dağıtır, minareleri ışıklarla süsler, “kandil kutlamaları” yapar.
Ama bizde yapılır. Çünkü bizde din, bir kültür kalıbına hapsedilmiş, içi boşaltılmış, şekle indirgenmiştir.
Kur’an’da kandil yok, ama kandil simidi var.
İşte trajedi tam da budur.
Allah, kullarına ibadetlerin zamanını, şeklini, ölçüsünü bildirirken “bugünleri kutlayın, şu gecede mum yakın” dememiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) döneminde de böyle bir uygulama olmamıştır. Oysa bugün Türkiye’de dinî hayat, adeta bu “kutlama günleri” üzerinden şekilleniyor. İnsanlar, dinin özünü değil; televizyonlarda duyduğu kandil mesajlarını, sosyal medya paylaşımlarını, minaredeki ışıkları takip ediyor.
Peki neden bizde var da diğer İslam ülkelerinde yok?
Cevabı basit: Çünkü biz “dini anlamak” yerine “dini yaşatıyormuş gibi görünmeyi” tercih ettik.
Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren halkın dinle bağını sıcak tutmak bahanesiyle, uydurma kutsallıklar üretildi. Zamanla bunlar devlet eliyle resmileşti, toplumun zihnine kazındı.
Bugün “Regaip Kandili kutlu olsun” diyen milyonlar, aslında farkında olmadan Kur’an’da yeri olmayan bir pratiği yaşatıyor. Bu, bir sevap değil, bilinçsiz bir bidattir.
Bidat nedir?
Peygamberimizin vefatından sonra dine sonradan sokulan her şeydir.
Bir ibadeti, bir günü, bir geceyi Allah ve Resulü emretmemişse; onu “ibadet” niyetiyle yapmak bidattir. Ve Peygamber Efendimiz buyurur: “Her bidat dalalettir, her dalalet ateştedir.” (Müslim, Cuma, 43)
Bu kadar net bir uyarıya rağmen hâlâ “ama güzel bir bidat bu” diyebilenler varsa, onlara sormak gerekir:
Kimin adına “güzel” diyorsun?
Allah mı güzel dedi?
Peygamber mi uygun gördü?
Yoksa sen mi beğendin?
Bugün Türkiye’de İslam, ne yazık ki devlet politikası, geleneksel alışkanlık ve medya kampanyalarıyla harmanlanmış bir halk dindarlığına dönüşmüştür. Gerçek tebliğ unutulmuş, gösteri ön plana çıkmıştır.
Kandil gecesi minareler ışıl ışıl ama sokaklar karanlık; camiler dolu ama kalpler boş; diller dua okuyor ama davranışlar Kur’an’dan uzak.
Halbuki Kur’an, bütün bu yapay kutsallıkları reddeder: “Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim.” (Maide, 3)
Bu ayet, artık dine eklenecek bir şey kalmadığını açıkça söyler.
Yani Regaip de Berat da Mevlid de dinin dışında birer kültür ürünüdür. Belki niyetler temizdir ama sonuç yanlıştır. Çünkü dini, Allah’ın çizdiği sınırın dışına taşır.
Gerçek Müslümanlık, Kur’an’a dönmektir.
Gerçek saygı, Peygamber’in tebliğini değiştirmemektir.
Kandil simidinden değil, ahlaktan; minare ışığından değil, vicdan ışığından geçer yolumuz.
Din, Allah’ın gönderdiğidir; halkın uydurduğu değil.
Bu farkı anlamadığımız sürece, kandil gecelerini kutlar, ama hakikatin aydınlığını asla göremeyiz.

Bidat Üretim Merkezi: Türkiye’de İcat Edilen Din Günleri
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin