Kadir Uğur Yılmaz
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yorum-Analiz
  4. Kakistokrasi ve Türk Siyasi Durumu

Kakistokrasi ve Türk Siyasi Durumu

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kakistokrasi, kelime anlamı itibariyle “en kötüler tarafından yönetilen devlet” demektir. Yunanca kakistos (en kötü) ve kratos (iktidar, yönetim) kelimelerinden türemiştir. Yani halkın, ehil ve erdemli insanlar yerine liyakatsiz, ahlaki zafiyet içindeki, çıkarcı bir zümre tarafından yönetilmesi anlamına gelir. Bu kavram bugün sadece bir siyasi tanım değil, bir toplumsal teşhisin ifadesidir.

Türkiye’de son yıllarda yaşanan siyasi, ekonomik ve idari çöküşü tanımlamak için bundan daha uygun bir kelime bulmak zordur. Devletin kademelerine bakıldığında, yönetenlerin bilgi, beceri, ahlak, adalet duygusu ve milli bilinç açısından dibe vurduğu bir tablo ortaya çıkmaktadır. Bu tabloyu görmek için derin analiz yapmaya gerek yok; sadece günlük hayatın içinde yaşadıklarımız yeterlidir.

Kakistokrasi düzeninde “sadakat” liyakatin yerini alır. Ehliyetli değil, itaat eden ödüllendirilir. Düşünen değil, sorgusuz biat eden yükselir. Sistem, kendi içinde bir çürüme mekanizması üretir. Bürokrasi, siyaset, medya ve hatta eğitim kurumları bu çarkın dişlileri haline gelir. Böyle bir yapıda ülke yönetimi, halkın çıkarına değil, yönetenlerin menfaatine hizmet eder.

Bugün Türkiye’de yaşanan tam da budur. İstihdamda, ihalelerde, atamalarda ya da yatırımlarda “kimin ne bildiği” değil, “kime ne kadar bağlı olduğu” önem kazanmıştır. Bu anlayış, hem devleti içten çürütür hem de toplumu umutsuzluğa sürükler. Halk, adaletin değil ayrıcalığın işlediği bir düzende kendini dışlanmış hisseder.

Kakistokrasinin en tehlikeli yanı, halkın bu duruma alışmasıdır. Yani kötülüğün normalleşmesidir. Rüşvet, torpil, yolsuzluk, adam kayırma artık tepki çekmez hale gelir. Çünkü herkes, sistemin dışında kalmamak için sessiz kalır. Bu sessizlik, kötüyü meşrulaştırır. Toplumun ahlaki direnci zayıflar, milli kimlik yozlaşır, kamu vicdanı susar.

Türkiye’nin kurtuluşu, bu çürümüş yönetim anlayışına karşı yeniden “liyakat, adalet ve milli ahlak” ekseninde bir diriliş başlatmaktan geçer. Devletin tepesinden en alt kademesine kadar, makamların sadakat değil ehliyet temelinde şekillenmesi gerekir. Bu sadece siyasi değil, milli bir meseledir.

Unutulmamalıdır ki, kakistokrasi kendi kendini düzeltmez. Çünkü en kötülerin yönettiği bir sistemde, iyilerin yükselmesi engellenir. Ancak bilinçli bir millet, bu düzeni reddederek değişimi başlatabilir. Türk milleti, tarih boyunca yozlaşmış yönetimlere karşı direnen, devletini yeniden ayağa kaldıran bir millettir. Bugün de aynı iradeye, aynı uyanışa ihtiyaç vardır.

Zira bir millet, en kötüler tarafından değil, en iyiler tarafından yönetilmeyi hak eder.
Ve Türkiye, kakistokrasiyi değil, erdemokrasiyi — yani erdemli insanların yönetimini — hak ediyor.

Kakistokrasi ve Türk Siyasi Durumu
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin