MHP’li yetkililer, İmralı’ya heyet göndermeyi planladıklarını açıkladı.
Evet yanlış duymadınız, İmralı!
Yani Türk askerini, öğretmenini, çocuğunu katleden, şehirlerimizi kana bulayan teröristbaşının yattığı yer.
Bu haber duyulur duyulmaz sosyal medyada alaycı yorumlar başladı:
“Kandil’e Ülkü Ocağı açarlar artık.”
“PKK’lılar hilal bıyık bırakır, MHP’liler de Biji Serok Bahçeli diye bağırır.”Başbuğ Apo! mu diyeceksiniz? Bozkürtler Diriliyor! Ve daha niceleri.
Acı ama haklı bir ironi bu! Çünkü bugün ülkücü camianın hissettiği şey öfke değil, derin bir hayal kırıklığıdır.
Sayın Bahçeli’ye sormak isterim:
Ne oldu da “vatan hainleriyle müzakere edilmez” diyen MHP, bugün İmralı kapısında heyet sırasına girdi?
Ne değişti de “bölücülerle pazarlık yapan vatanını satar” diyen bir hareket, bugün aynı bölücülerle aynı masayı konuşur hale geldi?
Bizim kuşağımız ülkücü olmayı “şehit kanı”yla, “bayrak onuru”yla öğrendi.
Bizim dilimizde “İmralı” kelimesi ihanetin adıdır.
Orada yatan kişi Türk milletine kurşun sıkmış, binlerce evladımızı toprağa düşürmüştür.
Şimdi kalkıp o kişiye “siyasetçi” muamelesi yapmak, “görüşme zemini” hazırlamak hangi milliyetçiliğin, hangi törenin, hangi vicdanın eseridir?
Türk milliyetçiliği bir şahsa, bir partiye, bir döneme ait değildir.
O, binlerce yıllık bir inancın, bir millet olma bilincinin adıdır.
MHP’nin koltuğu, Türk milletinin vicdan kürsüsüdür; oradan çıkan her söz, yüreklerde yankı bulur.
Ama son dönemde çıkan sözler ne yazık ki artık “millî refleks” değil, “siyasi hesap” kokuyor.
Sayın Bahçeli,
Ülkücü hareketin en zor zamanlarında, devletin bekası için dik duruş gösterdiniz.
Ama bugün görüyoruz ki, devletin değil iktidarın bekası için susuluyor, eğilinip yutkunuluyor.
Bu milletin düşmanıyla aynı fotoğrafa girmek, aynı dili konuşmak, “terörle mücadele” değil, “terörle müzakere”dir.
Ve bu millet bunu asla unutmaz!
Bizim “kanlımız” bellidir, “dostumuz” bellidir.
Şehit analarının gözyaşını kurutmadan, bayrağa sarılı tabutların hesabını sormadan kimse bizden sabır istemesin.
İmralı’ya heyet göndermek, Kandil’e güvercin uçurmak değildir; Türk milletinin onuruna sıkılan kurşundur.
Bugün İmralı’yla görüşmekten söz edenler, yarın bölünmüş bir Türkiye’nin masasında yer bulmakta zorlanmasınlar.
Çünkü tarih, ihaneti not eder, millete ihanet edenleri affetmez.
Sayın Bahçeli’ye son bir sözüm var:
Ya Türk milletinin yanında olun, ya da bu milletin tarihindeki yerinizi yeniden düşünün.
İmralı’ya değil, aziz şehitlerimizin ruhuna selam gönderin.
Bizim yolumuz, Apo’nun değil; Alparslan Tür
keş’in, Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur!



Yorumlar kapalı.