Siyasi parti mi, mafya mı, yoksa bir suç örgütü mü?

Artık insan şaşırıyor. Genel başkanlarını eleştirenlerin dilini koparacaklarını, kafasını kıracaklarını, ailesinin içinde dövüp rencide edeceklerini söylüyorlar.
Kardeşim siz hangi dünyada yaşıyorsunuz?
Böyle siyaset mi olur, böyle siyasi parti mi olur?
Bu nasıl bir ideoloji, nasıl bir açıklamadır?

Ben de açıkça söylüyorum: Yavuz Ağıralioğlu’nun siyasetini beğendiğim çok azdır. Eleştiririm, hatta kızarım da. Ama mesele bu değil. Bir siyasetçiyi eleştirmek başka şeydir, tehdit etmek başka şey!
Demokrasi dediğiniz şey, eleştiriyi sineye çekebilmek değil midir?
Fikir karşısında fikir üretmek, söz karşısında söz söylemek değil midir?
Yoksa her beğenmediğin muhalife “dilini koparırız, kafasını kırarız” diye racon mu keseceksiniz?

Bu ülkede hukuk yok mu?
Kanun yok mu?
Devlet yok mu?
Bir hakaret varsa açarsın davanı, mahkeme gereğini yapar. Ama siz hukuku bir kenara itip mafya usulü siyaset yapmaya kalkıyorsunuz. Bunu yapan kişi siyasetçi değil, olsa olsa sokak kabadayısıdır.

Bezdirdi artık! Bir silkelenin, kendinize gelin! Ağzını açan tehditle konuşuyor, küfür ediyor.
Amacınız nedir sizin? Kime hizmet ediyorsunuz?
Siyaseti şiddetle özdeşleştirmek, demokratik zemini yok etmek, bu ülkenin yararına mı?
Yoksa bu milleti birbirine düşman edip dışarıya zayıf göstermek mi?

Siyaset, şiddetin değil, fikrin alanıdır. Eleştiriyi kabul etmeyen, farklı seslere tahammül edemeyen bu işi yapmasın! Şunu herkes bilsin: Tehdit ederek, sindirerek, korkutarak siyaset yapılmaz. Çünkü siyaset şiddetle değil, hukukla ayakta kalır.

Milliyetçilik, zorbalık değildir. Demokrasi, tehdit değildir. Devlet, mafya raconu değildir. Eğer siyaseti bu hale getirirseniz ne devleti ayakta tutabilirsiniz ne de milleti bir arada.

Unutmayın: Şiddetin girdiği yerde siyaset biter, geriye sadece kaos kalır!

Ve buradan açık çağrımı yapıyorum: Savcılar, hakimler, devletin ilgili kurumları derhal harekete geçmelidir. Tehditler, şiddet çağrıları, açık açık “dil koparma” söylemleri cezasız kalmamalıdır. Hukuk susarsa, meydan zorbalara kalır. Devletin görevi, hukuku işletmek, milleti tehditlere karşı korumaktır.