Atatürkçüler var bugün… Ama bizim bildiğimiz Atatürkçülerden değiller.

Bizim Atatürkçülerimiz; toprağına, milletine, tarihine sahip çıkan, hem modern hem milli olmayı bilen, Türk adını gururla taşıyan insanlardı. Şimdi ise karşımızda öyle bir “yeni tip” Atatürkçü var ki; Türk milliyetçiliğini dudak bükerek küçümser, evladına Türk ismi koymaktan imtina eder, Türk’ü hor görür ama “Atatürkçüyüm” demeyi de ihmal etmez.

Sorarım size; siz gerçekten Atatürkçü müsünüz? Yoksa Batıcı mı, liberal demokrat mı, yoksa modası geçmiş bir ideolojik vitrin süsü müsünüz?

Atatürk, “muasır medeniyet” dediğinde, Batı’ya teslim olmayı değil; kendi değerleriyle en ileri seviyeye çıkmayı kastetti. O, Türk milletini yüceltmekten başka bir hedef gütmedi. Sizse bu milletin adını bile kendi çocuğunuza layık görmüyorsanız, hangi Atatürkçülükten bahsediyorsunuz?

Atatürkçülük, kökünü inkâr ederek olmaz.

Atatürkçülük, milletine yukarıdan bakarak olmaz.

Atatürkçülük, Türk adını hayattan silmeye çalışarak hiç olmaz.

Ama gelin görün ki bugün bazıları, Batı’nın vitrininde sergilenen, içi boş bir “modernlik” anlayışını Atatürkçülük sanıyor. Ellerinde kahve kupası, dudaklarının kenarında Batı hayranlığından sarkmış bir gülümseme… Dilinde Atatürk, ama gönlünde başkaları…

Siz bu milletin tarihinden, dilinden, kültüründen kopuk yaşarken Atatürkçü olduğunuzu iddia edebilirsiniz belki; ama o zaman bizim de sorma hakkımız doğar: