Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir komisyonun, PKK lideri Abdullah Öcalan’a “umut hakkı” (af, tahliye veya hukuki statü değişikliği gibi bir talep) isteme ihtimali, kamuoyunda derin bir infial yaratıyor. Millî Egemenlik Platformu’nun 5 Ağustos 2025’te yayımladığı bildiri, bu konuyu sert bir dille ele alarak milletvekillerinin yeminine vurgu yapıyor.
Peki, bu talep yemin ihlali midir, hatta suç teşkil eder mi? Gelin, bu soruları Anayasa, yemin metni ve hukuki çerçeveyle masaya yatıralım.
Yemin: Bir Vekilin Namusu ve Şerefi Üzerine
Milletvekilleri, Anayasa’nın 81. maddesi gereğince görev başlarken şu yemini eder: “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma… namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” Bu yemin, vekilleri devletin birliğini koruma, hukuka sadakat ve milli egemenliği savunma yükümlülüğüne bağlar. Öcalan’a “umut hakkı” istemek, bu taahhütlerle nasıl bağdaşır?
Öcalan, 1999’da yakalanarak “devletin birliğini bozma” (TCK Madde 302) ve “terör örgütü kurma ve yönetme” (TCK Madde 314) suçlarından müebbet hapisle cezalandırıldı. PKK’nın lideri olarak binlerce insanın ölümünden sorumlu tutulan bu isim, Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik en büyük tehditlerden biri olarak görülüyor. Ona af veya tahliye talebi, devletin birliğini koruma yükümlülüğüne doğrudan aykırıdır. Bu, yemindeki “namus ve şeref” taahhüdünü zedeleyen bir ihanet olarak nitelendirilebilir.
Hukuki Boyut: Suçun Sınırı Nerede?
Hukuken, Öcalan’a af istemek, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili maddeleriyle çelişebilir. TCK Madde 302, devletin birliğini bozmaya teşebbüsü müebbet hapisle cezalandırır. Madde 314 ise terör örgütüne yardım veya üyeliği 5-15 yıl hapisle sonuçlandırır. Anayasa’nın 14. maddesi ise demokratik hakların devletin bağımsızlığını yok etmeye yönelik kullanılamayacağını açıkça belirtir. Bir milletvekilinin, terör liderine destek verircesine hareket etmesi, bu maddeler çerçevesinde suç teşkil edebilir.
Ancak, suçun sabit olması için somut delillere ihtiyaç var. Komisyon tutanakları, vekillerin açık beyanları veya belgeler, bu iddiayı kanıtlayabilir. Şimdilik, Millî Egemenlik Platformu’nun uyarısı bir şüphe olarak duruyor; fakat bu şüphe, ciddiyetle araştırılmayı hak ediyor.
Vekillik Düşürme: Çözüm Yolu
Eğer bir vekil, yeminine ihanet ederek Öcalan’a af talebinde bulunuyorsa, vekilliğinin düşürülmesi gündeme gelebilir. Anayasa’nın 84. maddesi, vekilliğin düşürülmesi için TBMM’nin üçte iki çoğunlukla karar vermesini öngörür. Süreç şu şekilde işleyebilir:
- Vatandaşlar veya STK’lar, TBMM’ye veya savcılığa şikayette bulunabilir.
- Meclis, disiplin soruşturması başlatıp dokunulmazlığı kaldırabilir.
- Yargı süreciyle suç sabit görülürse, vekillik sona erebilir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru (Madde 69), anayasal düzeni tehdit eden faaliyetler için devreye girebilir. Bu süreçte halkın ve sivil toplumun baskısı kritik önemde.
Çağrı: Vatandaş ve Vekillere
Vatandaşlar olarak sessiz kalmamalıyız. TBMM’ye dilekçeler yazarak, şeffaflık talep ederek sesimizi duyuralım. Milletvekillerine ise açık bir çağrı yapıyorum: Yeminlerinize sadık kalın, PKK taleplerine destek vermeyin. Disiplin soruşturmaları başlatın, milli birliği savunun. Aksi halde, geleceğimiz tehlikede.
Millî Egemenlik Platformu’nun uyarısı bir uyandırma çığlığıdır. Öcalan’a “umut hakkı” istemek, yemin ihlalidir ve suçun eşiğindedir. Hukuk işlesin, ihanet cezalandırılsın. Hep birlikte, Türkiye’nin birliğini koruma zamanı!
Ek: Dilekçeler ve Kullanım Rehberi
1. TBMM’ye Verilecek Dilekçe
Aşağıdaki dilekçe, TBMM’den milletvekillerinin yemin ihlali ve PKK taleplerine destek iddialarıyla ilgili soruşturma başlatılmasını talep eder. Dilekçeyi kullanmak için:
Nasıl Kullanılır?
- Dilekçeyi bilgisayarınıza indirin veya elle yazın.
- Kendi adınızı, T.C. kimlik numaranızı ve iletişim bilgilerinizi ekleyin.
- İmzalanmış haliyle TBMM Dilekçe Komisyonu’na (Adres: TBMM, 06543 Çankaya/Ankara) elden teslim edebilir veya posta ile gönderebilirsiniz.
- Gerekirse noter onaylı bir kopya ekleyin.
- Takip için dilekçe numarası isteyin.
- E-Devlet üzerinden Simge Erciyas tarafından verilen dilekçeyi imzalamak için tıkla
2. Savcılığa Verilecek Suç Duyurusu Dilekçesi
Bu dilekçe, savcılığa suç duyurusunda bulunarak milletvekillerinin yemin ihlali ve terör örgütüne destek iddialarını soruşturmasını talep eder. Kullanım için:
Nasıl Kullanılır?
- Dilekçeyi bilgisayarınıza indirin, doldurun ve imzalayın.
- Bulunduğunuz yerin Cumhuriyet Başsavcılığı’na (örneğin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Adres: Adliye Sarayı, Çankaya/Ankara) elden teslim edin veya noter aracılığıyla gönderin.
- Delil olarak komisyon tutanakları, haberler veya ilgili belgeleri ekleyebilirsiniz.
- Alındı belgesi alın ve süreci takip edin.
Kullanım Rehberi
- Kimler Kullanabilir? Her Türk vatandaşı veya Türkiye’de ikamet eden yasal kişi bu dilekçeleri sunabilir (Anayasa Madde 74).
- Etkileşim: Dilekçeleri toplu olarak imzalayıp teslim ederseniz, etki artar. STK’lar veya platformlar (ör. Millî Egemenlik Platformu) ile işbirliği yapabilirsiniz.
- Takip: Dilekçe sonrası verilen numarayı not edin. TBMM veya savcılık, 30 gün içinde cevap verme zorunluluğundadır. Gecikirse hatırlatma yazısı yazın.
- Destek: Hukuki destek için bir avukata danışabilir, delil toplama sürecinde profesyonel yardım alabilirsiniz.
Bu dilekçeler, halkın ve vekillerin harekete geçmesi için bir araçtır. Sesinizi duyurmak için şimdi harekete geçin! Eklemek istediğiniz bir detay varsa, lütfen belirtin.
Komisyonda Anayasal Suç İşlenmiştir
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) “Terörsüz Türkiye” hedefiyle kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”’nun kuruluş amacı, resmi kaynaklara göre, terörün Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkarılması, toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi, milli birlik ve kardeşliğin pekiştirilmesi, özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında çalışmalar yürütmek olarak tanımlanmıştır. Ancak, komisyonun 5 Ağustos 2025 tarihinde yapılan ilk toplantısında, DEM Parti milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Meral Danış Beştaş’ın, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan için “umut hakkı” (af/tahliye) talebinde bulunduğu yönünde basında yer alan haberler ciddi endişe yaratmıştır. Bu talepler, 18 Mart 2014 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına dayandırılarak, Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkının hukuki bir zorunluluk olduğu savunulmuştur. Ayrıca, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihli TBMM konuşmasında, Öcalan’ın tecridi kaldırılarak TBMM’de konuşma yapması ve PKK’nın lağvedildiğini açıklaması durumunda “umut hakkı”’ndan yararlanabileceği yönündeki önerisi, bu tartışmaları tetiklemiştir. Bu iddialar, aşağıdaki haber kaynaklarında detaylı olarak yer almıştır:
- https://www.dw.com/tr/tbmmde-kurulan-komisyon-nasıl-çalışacak/a-70441885, “TBMM’de kurulan komisyon nasıl çalışacak?”, 5 Ağustos 2025
- https://www.halktv.com.tr/gundem/tbmm-baskanindan-ilk-toplanti-sonrasi-aciklama-1688167, “TBMM Başkanından ilk toplantı sonrası açıklama”, 5 Ağustos 2025
- https://www.milliyet.com.tr/siyaset/tbmm-baskani-kurtulmustan-milli-dayanisma-kardeslik-ve-demokrasi-komisyonuna-iliskin-aciklama-7178947, “TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna ilişkin açıklama”, 5 Ağustos 2025
Komisyonun Anayasa’ya Aykırılığı
Komisyonun, Öcalan için “umut hakkı” talebini gündeme getirmesi, Anayasa’nın temel hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir:
- Anayasa Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti niteliği, hukukun üstünlüğünü ve eşitlik ilkesini gerektirir. Terör örgütü lideri için af veya tahliye talepleri, hukukun üstünlüğünü zedeler ve kamu vicdanında adaletsizlik algısı yaratır.
- Anayasa Madde 3: Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, devletin birliğini koruma yükümlülüğünü vurgular. Öcalan’ın serbest bırakılmasına yönelik talepler, bu maddeye aykırı olarak devletin bütünlüğüne zarar verebilir.
- Anayasa Madde 6: Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu belirtilir. Komisyonun, bir terör örgütü liderini siyasi muhatap olarak ele alması, milli egemenlik ilkesine aykırıdır.
- Anayasa Madde 81: Milletvekillerinin yemini, devletin birliğini, milletin egemenliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma taahhüdünü içerir. Bu talepler, yemin ihlali olarak değerlendirilebilir.
Şikâyete Konu Suçlar
Komisyona katılan bazı milletvekillerinin, özellikle DEM Parti temsilcilerinin, Öcalan için “umut hakkı” talebinde bulunarak Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) aşağıdaki maddelerini ihlal ettiği değerlendirilmektedir:
- TCK Madde 302: Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak. Terör örgütü lideri için af talebinde bulunmak, bu madde kapsamında suç teşkil edebilir, zira bu tür eylemler devletin bölünmez bütünlüğüne zarar verebilir.
- TCK Madde 314: Silahlı terör örgütüne üye olma veya destek verme. Öcalan’ın serbest bırakılmasını talep etmek, PKK’nın eylemlerine dolaylı destek olarak yorumlanabilir.
Bu suçlar, ağır cezai yaptırımları olan suçlar olup, ilgili milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanmaları için işlem başlatılmasını gerektirebilir.
Taleplerimiz
Yukarıdaki nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan aşağıdaki taleplerde bulunuyoruz:
- “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun toplantı tutanaklarının ve ilgili tartışmaların incelenmesi,
- Komisyonun Anayasa’nın 2, 3, 6 ve 81. maddelerine aykırı faaliyetlerinin soruşturulması,
- TCK Madde 302 ve 314 kapsamında suç işlediği değerlendirilen milletvekilleri (özellikle Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Meral Danış Beştaş) hakkında soruşturma başlatılması,
- Gerekli görülmesi halinde, ilgili milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM’ye bildirimde bulunulması ve yargı yolunun açılması.
Yorumlar kapalı.