Simge ERCİYAS
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Siyaset
  4. Tarihi Kaleler Özelleştirme Kapsamında! Bugün Kale yarın Anayasa devri ile TBMM…

Tarihi Kaleler Özelleştirme Kapsamında! Bugün Kale yarın Anayasa devri ile TBMM…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de özelleştirme dalgası yeni bir eşiğe geldi. Fabrikalar, limanlar, madenler, şeker fabrikaları ve orman alanlarından sonra şimdi de sıra tarihi kalelere geldi. Antalya Kalesi, İzmir Kadifekale ve Çankırı Kalesi gibi kültürel miras alanlarının işletme hakkının özel sektöre devredileceğine ilişkin iddialar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu gelişme, yalnızca taş ve surların değil, milletin hafızasının da satışa çıkarıldığı kaygısını beraberinde getiriyor.

Kaleler Kimin? Devletin mi, Milletin mi, Şirketlerin mi?

Antalya Kalesi’nin burçlarından İzmir Kadifekale’nin surlarına kadar birçok simge yapı, devletin hazırladığı özelleştirme listelerinde yer aldı. Yetkililer, “satış” değil “işletme devri” olduğunu söylese de kamuoyunda oluşan algı farklı. Çünkü bugüne kadar özelleştirme adı altında gerçekleştirilen uygulamalar, çoğunlukla fiili satışla sonuçlandı. Halkın elinden alınan fabrikalar, tarlalar ve ormanlar gibi, şimdi de kalelerin çevresi özel şirketlerin kontrolüne bırakılacak.

Özelleştirme ile Koruma Arasındaki Çelişki

Devlet, tarihi mirası koruyacak bütçesinin olmadığını öne sürüyor. Gerekçe hazır: “Özel sektör işletmeye dahil olursa hem bakım yapılır hem de turizm gelirleri artar.” Ancak deneyimler bunun tam tersini söylüyor. Özel işletmelerin ilk önceliği tarihi değer değil, kâr marjıdır. Bu da kalelerin kültürel dokusunun bozulmasına, surların ticari vitrinlere dönüşmesine yol açabilir. Bugün bir burçta kahve satışı serbestse, yarın neon tabelalar, fast food zincirleri ve AVM kültürüyle kuşatılmış surlar görmek şaşırtıcı olmayacak.

Milletin Mülkü, Sermayenin Elinde

Kaleler, yalnızca taş duvarlar değil; milletlerin kimliği, direnişi ve tarihsel sürekliliğidir. Bu nedenle “kasa boş” gerekçesiyle işletme hakkını sermayeye devretmek, toplumun kolektif hafızasına ihanettir. Ulusal kimliğin simgeleri, birkaç ihale dosyasında “ticari alan” kategorisine indirgenemez. Eğer bugün kaleler işletmeye devrediliyorsa, yarın sıra Anayasa’ya, hatta TBMM’ye gelir.

Dünya Deneyimleri ve Türkiye Gerçeği

Avrupa’da bazı kaleler özel işletmelere devredildi. Kimilerinde tarihi doku korunabildi, kimilerinde ise kaleler alışveriş merkezi ruhuna büründü. Sonuç, denetim mekanizmalarının gücüne bağlı. Türkiye’de ise denetim kültürü zayıf. Birçok özelleştirme örneğinde görüldüğü gibi, denetimsizlik kamu yararını değil, şirket çıkarlarını büyüttü. Bu nedenle “özelleştirme koruma getirir” argümanı halkın gözünde inandırıcılığını kaybetmiş durumda.

Özelleştirme: Satışın Maskesi

İktidar, “satmıyoruz, sadece işletme devri yapıyoruz” diyerek durumu yumuşatmaya çalışıyor. Ancak tecrübeler, özelleştirmenin her zaman aynı sonuca vardığını gösteriyor: Devredilen alanlar fiilen elden çıkıyor, halkın kullanımına kapatılıyor, sermayenin kâr hanesine yazılıyor. Bugün kale surlarını kiraya vermek, yarın milletin hafızasını ipotek etmektir.

Kaleler Milletindir!

Kaleler bu topraklarda yalnızca turistik birer yapı değil; halkın tarihsel direniş sembolleridir. Onların işletmesini dahi özel sermayeye bırakmak, devleti kendi varlık sebebinden koparır. Eğer hükümet gerçekten koruma niyetindeyse, çözüm özelleştirme değil; şeffaf, katılımcı ve kamusal bir yönetim modelidir. Üniversitelerin, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın dahil olmadığı hiçbir süreç, koruma değil tahribat getirir.

Anayasa ve TBMM İhtimali

Bugün kalelerimizin işletmesini devrediyorsunuz, yarın neyi devredeceksiniz?
Fabrikalar, limanlar, madenler, ormanlar gitti; şimdi kaleler sırada.
Peki ya yarın?
Anayasa’yı da mı devredeceksiniz?
TBMM’yi de mi satılığa çıkaracaksınız?
Halkın temsil hakkı da mı ihale dosyalarında kaybolacak?
Bu sorular, artık bir abartı değil; yaşananların mantıksal sonucudur.

Türk Milleti Buna Dur Diyecek

Türkiye’nin kaleleri, surları ve burçları yalnızca tarihî eser değil; aynı zamanda milletin onurudur. Bunların dahi özelleştirme adı altında sermayeye devredilmesi, yönetimin kim olduğu konusunda çok şey anlatıyor! Önce halkı, sonra milli gelirleri, tarımı, ormanları, bugün kalelerimizi, Anayasa devri ile TBMM’yi de satmanıza karşı tarih göstermiştir ki, Türk milleti her ihanet karşısında ayağa kalkmayı bilmiştir.

Tarihi Kaleler Özelleştirme Kapsamında! Bugün Kale yarın Anayasa devri ile TBMM…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin