Ömer Çam
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yorum-Analiz
  4. Atasını Tanımayan İt Peşinde Gezer!

Atasını Tanımayan İt Peşinde Gezer!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu söz sadece bir öfke patlaması değil, bir milletin hafızasına kazınması gereken çıplak bir gerçektir. Çünkü atasını unutan bir millet, köksüz bir ağaç gibi savrulur; ne geçmişi vardır ne de yönü. Bu yüzden Atatürk’ü tanımayan, onu küçümseyen, onun kurduğu düzeni hedef alan herkes aslında kendi benliğini kaybetmiş, kendi milletine yabancılaşmıştır.

Bugün memleketin dört bir yanında kürsülere çıkıp bağıran, dini bir örtü gibi kullanarak halkın vicdanını rehin alan bazı sahte din adamları var. Onlar bilimin karşısına hurafeyi, aklın karşısına biatı, insanın önüne korkuyu koyuyorlar. Onlar, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in en büyük düşmanıdır. Çünkü bilirler ki Atatürk demek akıl demektir, düşünmek demektir, sorgulamak demektir. Bu yüzden onun adını anmaktan korkarlar, çünkü bir millet düşünmeye başladığında onların karanlığı dağılır.

Bir de tarihin köhne sayfalarına sıkışmış, kafasında hâlâ fesle dolaşan, geçmişin yıkıntılarıyla övünen bir zihniyet var. Onlar için Atatürk’ün getirdiği her yenilik bir tehdit, her ilerleme bir ihanet gibidir. Çünkü onlar ilerlemekten değil, geriye dönmekten beslenir. Cumhuriyet’in ışığı gözlerini kamaştırdığı için o ışığa küfrederler. Fakat unuttukları bir şey var: o ışık, onların nefretinden çok daha güçlüdür.

Bu sahte din adamları ve geçmişe saplanmış bu çevreler, halkın inancını kendi iktidarlarına kalkan yapar. Onlar için din bir vicdan değil, bir araçtır. Atatürk’e saldırarak aslında kendi çıkarlarını korurlar. Çünkü Atatürk’ün fikirleri yaşadıkça, onların halk üzerindeki baskısı zayıflar. Onların Atatürk düşmanlığı, kendi korkularının dışa vurumudur.

Atatürk’e “dinsiz” demeye kalkarlar ama dini kendi menfaatlerine göre eğip bükmekten çekinmezler. Oysa Atatürk, Allah ile kul arasına kimsenin girmemesi gerektiğini söylemiştir. Dini siyasetten, ticaretten, şahsi çıkarlarından korumaya çalışmıştır. O, inancı saf, tertemiz bir vicdan meselesi olarak görmüştür. Ama bu karanlık zihniyet, dini bir ticarethane gibi kullanır. Halkın korkusundan beslenir, cehaletini büyütür.

Bugün Atatürk düşmanlığı yapanlar aslında bu millete düşmandır. Çünkü onların yaşadığı özgürlük ortamını Atatürk kurmuştur. Bu ülkenin meydanlarında, okullarında, kürsülerinde konuşabiliyorlarsa, o sesin arkasında Atatürk’ün açtığı yol vardır. Ama ne acıdır ki o yolu inkâr ederken o yolda yürürler.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, insanın kula kulluğunu reddeder. O, her Türk’e “sen efendisin” dedi. İşte bu söz, onların tüylerini diken diken eder. Çünkü onlar, halkın başını eğmesini ister. Oysa Atatürk, “başını dik tut” dedi.

Atasını tanımayan it peşinde gezer. Çünkü atasını tanımayan, kim olduğunu da bilmez. Karanlık cemaatlerin, çıkar peşindeki sahte âlimlerin, geçmişe takılıp kalmış gericilerin peşine düşer. Onlar bu milletin sırtına yapışmış bir kamburdur. Ama tarih boyunca her kambur, doğrulmaya kararlı bir milletin karşısında eriyip gitmiştir.

Atatürk düşmanlığı, bu topraklara serpilen en sinsi zehirdir. Fakat bu zehir ne kadar yayılırsa yayılsın, panzehiri bellidir: akıl, bilim, özgürlük ve Atatürk’ün fikirleridir. O fikirler yaşadıkça bu millet eğilmeyecek, o karanlık sesler susturulacaktır.

Bir gün o sahte din bezirganlarının maskeleri tamamen düşecek. Halk anlayacak ki Atatürk’ün yolu yalnız geçmişin değil, geleceğin de yoludur. O zaman şu gerçek daha da gür duyulacak: Atasını tanımayan it peşinde gezer, ama atasını tanıyan milletinin önünde yürür. Ve o millet sonsuza kadar dimdik kalır.

Yaşasın Ulu Atatürk ve Yüce Türk Milleti…

Atasını Tanımayan İt Peşinde Gezer!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Halk Meclisi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin